SKYACTIV, BlueHDi ve EcoTSI… Bu isimler ilk başta anlamsız gelmiş olabilir fakat bu motorlar kendi sınıflarının en verimli üniteleri… Üç farklı motoru auto motor & sport editörleri olarak mercek altına alıyoruz.
Az yaksın çok gitsin… Bu lafı duymayan yoktur. Eskiden çok yakan otomobiller hızlı giderdi, az yakan otomobiller ise gerçekten de yokuş bile çıkarken zorlanırdı. Çoğumuz, dik bir yokuş çıkarken klimayı kapatmışızdır değil mi?
Fakat teknolojinin gelişimine paralel olarak otomotiv de çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Artık neredeyse 1.000 cc’nin altında ki motorlardan bile çok yüksek performans alınabiliyor. Performansla birlikte tutumluluk da sunulabiliyor ki bu konunun uzmanı hiç kuşkusuz Fransızlar… Birde gelenekselciler var ki onlara göre atmosferik motorun sonuna gelinmedi ve hala alınacak çok yol var.
İlginizi çekebilir
Bu incelemeyi yaparken Volkswagen Grubu’nun 1.0 litrelik EcoTSI motorunu, Peugeot 3008’de görev yapan 1.6 litrelik BlueHDi dizel üniteyi ve Mazda3’te kullanılan 1.5 litrelik Skyactiv-G isimli atmosferik motoru seçtik.
Küçük hacimli motor denildiğinde akla gelen ilk marka hiç kuşkusuz ki Volkswagen olacaktır. O meşhur reklamı hatırlamayan yoktur. Bir kurbağa küçük bir sineği avlamaya kalkar ve sinek o kadar kuvvetlidir ki kurbağayı alır götürür. TSI motor da aslında aynen böyle… Küçük fakat kuvvetli. 1.4 TSI ile başlayan macera, şimdi 1.0 litrelik EcoTSI motorlara kadar evrildi. 3 silindirli motor 999 cc’lik hacme sahip fakat turbo desteği manuel şanzımanda 95 HP güç ve 175 Nm torka sahipken, 7 ileri DSG otomatik şanzımanda tam 115 HP güç ve 200 Nm tork değerleri sunabiliyor. Seat Ibiza’yı sadece 9.5 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaştırabilen bu verimlilik ustası motorun ortalama yakıt tüketim değeri ise 4.7 litre. EcoTSI motor Volkswagen Grubu’nun bir çok modelinde kullanılıyor. Volkswagen Polo, Volkswagen Golf, Seat Ibiza, Seat Leon, Skoda Fabia ve Skoda Octavia gibi ülkemizde de çok sevilen modellerde EcoTSI motor tercih etmeniz mümkün. Artık dizellerin devri biterken, Volkswagen’in bu yeni motorunun krallığını ilan etmesi çok da uzun sürmeyecek gibi duruyor.
Peki gerçekten de dizel motorların devri bitiyor mu? Evet, sıkılaşan emisyon normları sebebiyle yakın bir gelecekte artık dizel motor üreten marka hemen hemen kalmayacak gibi. Kalanlar ise sadece yerel pazarlarda satış yapıp, global anlamda ve likle de Avrupa’da satış yapamayacaklar. Bu durumdan en fazla etkilenen ise hiç tartışmasız Fransızlar olacak. Tutumlu dizel motor denildiğinde Fransızların uzmanlığına kimsenin karşı geleceğini sanmıyorum. Renault’nun meşhur dCi motoru, PSA’nın e-HDi ve BlueHDi motorları neredeyse 1000 kilometreyi aşan menziller sunuyor. Renault Grubu çok uzun zamandır elektrikli motorlara yaptığı yatırımla dizelin bitişini çok daha rahat atlatacağa benziyor. PSA Grubu içinse bu değişim için biraz geç kaldı derken, geçen günlerde plug-in hibrit motorlarını onlar da kamuoyuyla paylaştı.
Neyse biz konumuza geri dönecek olursak sonuçta bugün için dizel motorların satışı devam ediyo ve PSA’nın BlueHDi motoru bunlar içinde en ekonomik olan seçenek. Bu ünitenin farklı hacimleri mevcut fakat ülkemizin vergi sistemine en uygun olan 1.6 litre olan versiyon. Peugeot, Citroen, Opel ve DS markalarında kullanılan bu dizel motor, 120 HP güç ve 300 Nm tork üretiyor. Ortalama tüketim değeri ise 3008 modelinde EAT6 isimli otomatik şanzımanla birlikte sadece 4.2 litre. Performans konusunda da alt devirlerden itibaren sunulan yüksek tork sayesinde sıkıntı yaşanmıyor. Sınıfının en az tüketen dizel motorlarından biri olan BlueHDi, tam dolu bir depoyla 1000 kilometreden fazla yol yapılabiliyor.
Japonlar ise geleneklerinden öyle kolay kolay vazgeçmiyorlar. Avrupalı markalar ile ortaklıklar yapan Nissan ve Mitsubishi gibi üreticilerin dışında Toyota, Subaru Honda ve Mazda atmosferik motor kullanmaya devam ediyorlar. Toyota diğer üç markadan hibrit motorlarıyla ayrılıyor, Honda’da da ise artık 1.5 litrelik turbo benzinli motor kullanılmaya başlandı. Subaru ise sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi sebebiyle tüketim konusunda biraz cömert. Mazda ise atmosferik motora olan inancını en fazla koruyan markalardan biri… Geçtiğimiz günlerde yapılan lansmanda Mazda yetkilileri halen atmosferik motorun tüm gelişmeleri tamamlanmadı ve biz de bu gelişmelerin hepsini tamamlamadan diğer motor seçeneklerine geçmeyi düşünmüyoruz açıklamasını yapmıştı. Peki nedir Mazda’nın Skyactiv-G isimli bu atmosferik motorunun sırrı.
Tamamen alüminyum yapısıyla öncelikle son derece hafif olan bu motorun sıkıştırma oranı 14:1. Yüksek sıkıştırma oranıyla çok daha verimli bir yanma elde eden motor bu sayede tüketimi düşürdüğü gibi performans konusunda da eksiklik hissettirmemeyi başarıyor. Ülkemizde 1.5 ve 2.0 litrelik versiyonları bulunan Skyactiv-G’yi Mazda3 modelinde yer alan 1.5 litrelik versiyonu ile konuk ettik. 120 HP güç ve 150 Nm tork sunan 1.5 litrelik motor, 6 ileri konvansiyonel şanzıman ile kombine edilmiş. Mazda3’ün 6 ileri manuel şanzımanlı versiyonu 10.2 saniyede 0’dan 100 km/s hızlanmasını tamamlarken, 6 ileri otomatik şanzımanlı versiyonda ise bu süre 11.9 saniye. Yine manuel şanzımanlı modelde ortalama 5.1 litrelik tüketim değerine sahipken, otomatik seçenek, 5.2 litrelik değere sahip. Bir atmosferik motor için oldukça makul tüketim değerlerine sahip Mazda3, hem uzun yolda hem de şehir içinde yeterli performansı da sunuyor.
Yazı : Özerk Ihlamur
Fotoğraf : Alp Emre Göksel
Son yorumlar