Mercedes’in premium kompakt hatchback sınıfında yer alan iddialı temsilcisi A-Serisi, yeni teknolojileri ve verimli motor seçenekleriyle geçtiğimiz aylarda satışa sunulmuştu. Yeni A-Serisi’ni Türkiye’nin Maldivleri’nde kullandık.
İlk nesli 1997 yılında tanıtılan Mercedes A-Serisi, 2012 yılında tanıtılan üçüncü jenerasyonuyla tasarım anlamında radikal bir değişikliğe uğramıştı. Daha sportif bir tasarıma geçen A-Serisi, gençler arasında oldukça tutuldu ve satış anlamında Alman markanın en başarılı modellerinden biri oldu. Eksikleri var mıydı? Evet… Sert bir süspansiyonu vardı, kabin kalitesi olarak rakiplerinin biraz gerisinde kalıyordu ve klostorofobik bir arka kısma sahipti. Geçtiğimiz sene tanıtılan dördüncü nesille birlikte bu eksikliklerini giderme iddiasını taşıyan A-Serisi, tam da en büyük rakipleri BMW 1 Serisi ve Audi A3’ün artık eskiyen yüzlerinin de etkisiyle piyasaya çok sükseli bir giriş yaptı. Mercedes zamanlama açısından yeni A-Serisi’nin tanıtımını çok iyi planlamış.
İlginizi çekebilir
Mercedes-Benz Türk’ün ülkemizde gerçekleştirdiği ilk basın sürüş organizasyonunda yer almıştım. E-Serisi ailesi ile Kırklareli’nde yer alan üzüm bağlarında yer alan otelde güzel bir konaklama gerçekleştirmiştik. İkinci organizasyonda da bulunma şansı ekipte yine bana denk geldi. Bu sefer yolculuk rotamız Antalya’dan başlayarak bakir doğası ile Türkiye’nin saklı cennetlerinden Salda Gölü’ne uzanan ve UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sagalassos Antik Kent ile sonlanan bir rotada gerçekleşti.
Yeni A-Serisi’ni uzun bir rotada kullanma fırsatım oldu. İlk izlenimim ise süspansiyon sisteminin artık çok daha konforlu çalışması oldu. AMG pakette bile çukurları iyi absorbe edebilen sistem, 1 Serisi ve A3’ün konfor olarak önüne geçmeyi başarmış. A-Serisi’nin süspansiyonuna yapılan bir başka ilginç değişiklik de arka aksın, lastik burçlardan gövde gövdesinden izole edilen bir alt çerçeveye monte edilmesi olmuş. Bu, gürültü ve titreşimleri azaltmaya yardımcı olmuş. Eski nesle göre daha yumuşayan süspansiyona rağmen yol tutuş konusunda gerileme olmamış. A-Serisi kararlı şekilde virajlara giriyor, biraz sert girildiğinde ise az da olsa önden kayma eğilimine sahip fakat hızlı devreye giren ESP sistemi kontrolü sağlamanıza yardımcı oluyor.
Motorlara geldiğimizde ise dizel cephesinde bir değişiklik yok. Renault’dan alınan 1.5 litrelik dizel ünite mevcudiyetini koruyor. Asıl yenilik ise benzinli motorda. 1.3 litrelik turbo beslemeli benzinli motor 163 HP güç ve 250 Nm tork değerleriyle kağıt üzerinde etkileyici rakamlara sahip. Fakat yolda bu gücü bana pek hissettiremedi. Hem dizel hem de benzinli motor 7 ileri otomatik şanzıman ile kombine ediliyor. Yakıt tüketim değerlerine baktığımızda ise dizel motorun ortalama tüketimi 4.1 lt, benzinli motorun ise 5.2 lt olarak verilmiş. Sakin kullanımlarda verilen rakamlara benzer tüketim değerleri tutturabiliyorsunuz.
Yeni A-Serisi’nin en büyük yeniliklerinden biri de kabinde yaşanmış. Eski nesle göre kalite olarak gözle görülür bir artış yaşanırken, teknolojik oyuncakların sayısı da artmış. Artık eski çevirmeli COMAND sisteminin yerine tamamen dijital MBUX sistemine yer veriliyor. Sürücünün önünde yer alan 10 inç ekran ve panelin ortasında yer alan yine 10 inçlik ekran birleştirilmiş ve tasarım olarak estetik bir görüntü sağlanmış. Direksiyon simidinde de duyarlı bir touchpad var, dijital ekranın dokunmatik kontrolleri de oldukça sezgisel. Bunların dışında diğer bir yenilik ise Google Home ve Amazon Alexa gibi artık aracın içinde dijital asistanınız mevcut. Yapay zeka ile öğrenmeye de açık olan bu sistemi ‘Hey, Mercedes’ komutu ile çalıştırabiliyorsunuz. Örneğin ‘Mercedes, üşüdüm’ diyerek koltuk ısıtmalarınızı bu sistem otomatik olarak açabiliyor.
Yazı: Özerk Ihlamur
Burdur
Son yorumlar