Yeni nesil Duster, uygun fiyatı ve artan kalitesi ile Türkiye’nin en çok satan SUV’u olmayı hedefliyor.
Doksanlı yıllarda özellikle Anadolu’da yolları kötü olan bölgelerde ekonomikliği ve sağlamlığı ile öne çıkan araçlar için dağ keçisi benzetmesi kullanılırdı. Son yıllarda ise uygun fiyatlarıyla bu tabiri en çok hak eden marka Dacia’dır dersem, sanırım kimsenin bir itirazı olmaz. Özellikle ilk nesil Duster, bu iki özelliğine ilave olarak kendinden büyük SUV’lara bile kafa tutabilen dört tekerlekten çekiş sistemi ile bu benzetmeye daha fazla anlam katmıştı. Tabii ki günümüz şartlarında ekonomiklik demek birçok konfor özelliklerinden feragat etmek anlamına da geliyor ne yazık ki. Fakat yeni Duster eskisine nazaran çok daha konforlu bir dağ keçisi olmak iddiası ile yola çıkıyor.
İlginizi çekebilir
Yeni Duster dış tasarımda tamamen yenilendiği halde genel hatları ile eski Duster’a oldukça benziyor. Önceki model ile aynı platformu kullanıyor olması sebebiyle ebatları neredeyse aynı olmasına rağmen, yüksek kaputu, şişkin çamurlukları, yan basamak çıtaları ve yan sinyal altındaki plastik süsleme gibi detayları ile yeni Duster daha heybetli duruyor. Ayrıca daha önde ve daha yatay konumlandırılan ön cam, aracın uzunluk algısını artırıyor. Duster’ın ön farları artık ledli gündüz farlarına sahip. Dış tasarımdaki en büyük değişiklik olan stop lambası tasarımı ise Jeep Renegade’i hatırlatıyor.
Aracın iç mekânı da büyük bir değişiklik geçirmiş. Her şeyden önce Dacia markasının eleştirileri dikkate aldığını hemen fark edebiliyorsunuz çünkü ergonomi açısından önceki modelde can sıkıntısı yaratan detaylar, yeni nesilde düzeltilmiş olarak karşınıza çıkıyor. Örneğin ilk nesilde makyajla birlikte gelen multimedya ekranı çok aşağıda kalırken, yeni nesilde daha yukarı konumlandırılmış.
Multimedya ekranının altındaki şalter tipi kontrol elemanları ve dijital klimayı kontrol eden üç adet dairesel kumanda iç mekâna şık bir hava katmış. Maliyetleri düşürmek amacıyla kaplama olarak yine sert plastik tercih edilmiş. Bununla birlikte aracın yalıtım seviyesi fark edilebilir derecede artırılmış.
Rüzgâr ve motor sesi yolda asla rahatsız etmiyor. Dört adet kameradan oluşan 360 derecelik görüş sistemi ve anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi yeni Duster’da dikkat çeken donanımlar oluyor.
Yeni Duster’ın motor seçenekleri de eski Duster ile aynı. Test aracımız ise önden çekişli, 110 HP gücündeki dizel motora ve EDC şanzımana sahipti. 260 Nm’lik tork değeri ile şehir içinde yeterli akıcılığı sağlayan Duster, birlikteliğimiz süresince tasarruf konusunda çok da dikkatli kullanmamamıza rağmen 6.3 lt/100 km’lik tüketim değerini yakaladı. Önden çekişli Duster şehir içinde çok keyifli sürüşler vaat etmemekle birlikte, yüksek yapısı ve ilk defa bir Dacia modelinde kullanılan elektrik destekli yumuşak direksiyonu ile rahat sürüş konusunda öne çıkıyor. Aracın süspansiyon sistemi de bu özellik göz önünde bulundurularak ayarlanmış. Çok sert olmayan süspansiyon dinamiklikten ziyade konfor odaklı tasarlanmış ama yol tutuşunda da önemli bir problem yok. Test aracımız, opsiyonel donanımların haricinde 105 bin 400 TL’lik fiyat etiketine sahip.
Evet, yeni Duster’ın bazı eksiklikleri bulunuyor ama fiyat/performans oranı açısından daha iyisini bulmak mümkün değil.
Neticede Dacia, küçük sınıf bir otomobil fiyatına kompakt SUV sunuyor. Üstelik bunu ilk nesle kıyasla çok daha kaliteli bir araçla yapıyor.
Yazı : Talha Özkaya
Fotoğraf : Alp Emre Göksel
Son yorumlar