Toyota, hibrit model gamını genişletmeye devam ediyor. Markanın sevilen kompakt hatchback’i Auris de hibrit motoruyla konuğumuz oldu.
oyota Auris, hibrit motoruyla kompakt hatchback sınıfında kendisini farklılaştırmayı hedefliyor. Auris Hybrid’in hedefi heyecanlı bir sürüş ya da performans değil. Kaliteli bir iç mekâna ya da üstün bir yol tutuşa da sahip olmayabilir. Fakat kaputunun altında sunduğu hibrit ünite kesinlikle dizelleri kıskandıracak bir tutumluluğa sahip.
Ülkemizde sınıfında tek hibrit motor seçeneği sunmasıyla dikkatleri çeken Auris, Avrupa’da Volkswagen Golf ve Audi A3 gibi rakiplere sahip. Fakat rakiplerinin yüksek başlangıç fiyatları Auris’i özellikle Avrupa pazarında önemli bir avantaja sahip olmasını sağlıyor. 102.950 TL’den başlayan fiyatlarla ülkemizde satılan Auris Hybrid, sınıfının çoğu dizel-otomatik modelinden daha uygun bir giriş etiketine sahip.
İlginizi çekebilir
Auris’te kullanılan motor Prius’tan tanıdık. 1.8 litrelik benzinli motora, 82 HP’lik elektrik motoru destek oluyor. Bu elektrik motoru nikel metal hidrit pillerle besleniyor. Hibrit ünite sayesinde Auris, sınıfının en az CO2 salınımı yapan ve en tutumlu otomobillerinden biri olmayı başarıyor. Hibrit motorlara hâlâ güvenmeyenler veya tanımayanlar olabilir fakat günümüzde Toyota logosu altında milyonlarca hibrit araç yollarda geziyor. Ülkemize her ne kadar geç girmiş olsa da, Japon marka yıllardır bu teknolojiyi kullanmaya devam ediyor.
Auris’in motor çalıştırma tuşuna bastığınızda duyacağınız tek ses aracın çalıştığına dair gelen ‘bip’ sesi oluyor. Eğer yeterli şarja sahipseniz uzun bir süre de motor sesi duymadan yolunuza devam edebiliyorsunuz. Şarjınız azaldığında benzinli motor hafif bir sarsıntıyla devreye giriyor. CVT şanzımanın karakteriyle birlikte devirli şekilde hızlanan Auris, benzinli olarak çalışırken bile sessiz bir otomobil olmayı sürdürüyor.
Sessiz olan motor konfor hanesine artı puan olarak yazılırken, süspansiyon sistemi için aynı şeyleri söylemek pek de mümkün değil. Çoğu rakibine göre sert kalan süspansiyon, bozuk yollarda kabine fazlaca sarsıntı yansıtıyor. Sert süspansiyonun yol tutuşa da fazla katkısı bulunmuyor. Auris daha yumuşak süspansiyona sahip birçok rakip modele göre yol tutuş konusunda geri kalıyor. Fazla yumuşak olan direksiyon sistemi şehir içi kullanımlarda avantaj olurken, uzun yolculuklarda yol tutuşa negatif etki yapıyor.
1.8 litrelik motoruyla Auris Hybrid hantal bir otomobil değil. Düşük devirlerden itibaren canlı motora sahip olan Auris’in elektrik motorunu frene basarak ya da inişlerde ayağınızı gazdan çekerek şarj edebilmeniz de mümkün.Auris Hybrid’in en yetenekli olduğu kısım ise tutumluluk. Fabrika verisi 4.1 lt/100 km’lik ortalama değer birçok dizel motoru kıskandıracak seviyede. Bu fabrika verisi değeri tutturmanız da çok da zor olmuyor. Kilometrede 91 gr’lık CO2 emisyon değeri de Auris’in çevreye ne kadar dost bir otomobil olduğunu kanıtlıyor.
İç mekânda hibrit versiyonda az da olsa değişiklik gösteriyor. Ufalan vites topuzuna alışmak biraz zaman istiyor. Kabinde kullanılan malzeme kalitesi hâlâ sınıfının Alman rakiplerine göre kalitesiz kalıyor. Önde ve arkada ideal yaşam alanının sunan Auris, 360 litrelik bagaj hacmiyle de yine sınıf standartlarını karşılıyor.
Yazı: Özerk Ihlamur
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Son yorumlar