Sanırım şu ana kadar kullandığım en iyi Mercedes modeli AMG GT S. Bunu otomobil çok yakışıklı ya da çok karizmatik diye söylemiyorum. Mercedes genelde yakışıklı spor otomobiller üretir. AMG GT S, en iyi sıfatını sportif sürüş hissi ve sürücüye geri bildirimiyle elde ediyor. Sürücü dostu bir Mercedes bulduysanız o kesinlikle bir Mercedes’ten fazlasıdır…
Geçtiğimiz aya kadar sayısını unuttuğum kadar farklı Mercedes modeli kullanmıştım. Bu otomobiller arasında çok hızlı AMG’ler, çok konforlu sedanlar, seksi roadster’lar ya da arazi canavarı SUV modeller yer alıyordu. Doğal olarak bazılarını sevmiştim bazılarından hoşlanmamıştım ama Mercedes markasıyla aramdaki iletişim iyidir. Her ne kadar sürüş hissi BMW modelleri kadar iyi olmasa da severim Mercedes’i… Sürüş hissinden kastım tabii ki sportif sürüş. Yoksa her sınıftan en konforlu otomobilleri genelde Mercedes üretir. Ama iş sportif his ve sürüş dinamiklerine gelince her zaman BMW’nin bir adım gerisinde yer alır. Yani alırdı. Ta ki ben Mercedes AMG GT S kullanana kadar. Uzun zamandır ve hatta günümüzde BMW’nin i8’den başka süperspor diyebileceğimiz bir modeli bulunmazken, Mercedes bu sınıfa yatırım yapmaya devam ediyor. SLR ve SLS’ten sonra üretilmeye başlanan AMG GT S, sürüş hissi açısından hepsinden daha önde. Detayları anlatacağım ama önce tasarımdan başlayalım.
İlginizi çekebilir
Aslında yerini aldığı SLS’e benzediğini söylemek mümkün. Ancak çok daha modern ve kompakt bir yapıya sahip. Uzun motor kaputu ve arkaya doğru yumuşak bir eğimle giden çizgiler otomobili çok yakışıklı göstermiş. Kapıları SLS’de olduğu gibi yukarı doğru açılmıyor. Yani martı geleneği devam ettirilmemiş.
Otomobilin iç mekânı sade bir tasarıma sahip. Modern süperspor otomobillerin çok daha egzotik tasarımları var. Bu yüzden AMG GT S’in iç mekânı biraz yavan kalıyor.
Otomobilin dikkat çeken özelliklerinden biri de motor sesi. V8 motor, turbo olmasına rağmen eski Amerikan V8’leri gibi gürül gürül çalışıyor. Vites düşürüldüğünde duyulan patlamalar sürekli viteslerle oynamanıza sebep oluyor.
Yedi ileri çift kavramalı şanzıman, Mercedes’te kullandığım şanzımanlar arasında en hızlısı. Özellikle race moduna aldığınızda manuel müdahelelerinize tepkisi çok çabuk oluyor. Direksiyon arkasında yer alan kulakçıklarla vitesleri değiştirebiliyorsunuz.
4.0 lt’lik çift turbo V8 makine, 522 HP güç ve 670 Nm tork üretiyor. Bu kadar yüksek güç ve tork, ESP sistemini devre dışı bıraktığınızda otomobili bir drift aracına döndürüyor. Burada asıl önemli nokta direksiyonun verdiği cevaplar. Bu otomobilde şimdiye kadar bir Mercedes’te kullandığım en hisli direksiyon sistemi yer alıyor. Dolayısıyla güç sebebiyle otomobil kaymak istese de direksiyon o kadar keskin ki, otomobilin kontrolü müthiş bir keyife dönüşüyor. Uzun motor kaputuna rağmen önden kayma olmaması hoşuma gitti. Daha evvelden kullandığım AMG otomobillerde kafadan kayma problemi yaşadığımı hatırlıyorum. Otomobil önden motorlu olmasına rağmen, ortadan motorlu otomobilleri andıran bir sürüş sunuyor. Race konumunda otomobil her anlamda keskinleşiyor. Gaz tepkileri ve direksiyon hızlanıyor, süspansiyon sertleşiyor ve şanzıman vitesleri çok daha hızlı değiştiriyor. Adaptif amortisör sistemini konfor moduna aldığınızda ise bu tarz bir otomobil için yüksek bir konfor seviyesiyle karşılaşıyorsunuz. Otomobilin şasisi çok rijit. O yüzden günlük kullanım için ben sport modunu tavsiye ediyorum. Bu moda geçtiğiniz zaman ne çok sert ne de yumuşak bir sürüş yaşıyorsunuz. AMG GT S, 100 km/s hıza 3.8 saniyede ulaşıyor. Gerçekten hızlı bir otomobil. Maksimum hız ise 310 km/s. Türkiye’nin kaygan yollarında ESP kapalıyken dördüncü viteste bile patinaja kalıyor. O yüzden dikkatli olmakta fayda var.
Yazı: Yaman Yılmaz
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Son yorumlar