Alman üretici Volkswagen haklı olarak reklam spotlarında “das auto” yani “otomobil” ifadesini kullanıyor. Bu, konu sporcu kompakt sınıf otomobiller olduğunda ilk akla gelen kavramın GTI olması kadar doğal ve olağan. Her ne kadar çok daha güçlü ‘R’ versiyonu veya farklı markalarda üç harfli farklı kısaltmalara sahip birçok alternatif söz konusu olsa da sporcu bir kompakt düşünenler için ilk akla gelen model Golf GTI oluyor. Golf GTI, 1976 yılında 3.70 metre uzunluğundaki hafif gövdesi ve 110 HP gücündeki motoruyla kısa sürede gönülleri kazanmış ve bir anlamda yeni bir sınıf yaratmıştı.
Volvo stili temel olarak ferahlık ve aydınlık temasına dayanıyor. Her ne kadar yoğun sert plastik kullanımı söz konusu olsa da açık renk iç mekân ferah ve dingin bir hisse neden oluyor. Bagaj biraz küçük olsa da yüksek ayarlı zeminiyle ileri seviyede fonksiyonellik sunuyor. Ayrıca bir file, panik frende bagajdaki eşyaların öne gelmesini engelleyerek güvenlik sunuyor. Ancak diz hava yastığı gibi eksik donanımları nedeniyle pek de günümüz şartlarını yerine getiremiyor.
1. VW
Son güncelleme önemli bir değişikliği beraberinde getirmemiş olsa da Golf GTI, ataklık, konfor, günlük kullanım kolaylığı ve fiyat-performans ilişkisiyle açık ara önde yer alıyor.
2. BMW
Kullanım kolaylığı, sürüş keyfi ve fren performansıyla beğeni kazanan 125i karşılaştırmanın tek arkadan itişli modeli olarak o kadar da dinamik değil ve bu nedenle zirveye çıkamıyor.
3. MERCEDES
Tasarımıyla olduğu kadar sürüş dinamikleriyle de tamamen sportifliğe odaklanan A 250 buna karşılığı konfordan ödün vermeyi gerektiriyor ve bu nedenle üçüncülükle yetiniyor.
4. VOLVO
Zengin donanım, şık görünüm ve çevre dostu yaklaşımıyla iyi bir Volvo olsa da V40 sürüş dinamikleri ve konfor disiplininde rakiplerine boyun eğmek zorunda kalıyor.
Yazı: Bernd Stegemann
Fotoğraflar: Hans-Dieter Seufert
Son yorumlar