Türkiye’de yalnızca 6 adet bulunan bir Ford’u konuk ediyoruz Retro Sürüş köşemizde: Escort MK 5 ailesinin yaramaz çocuğu Escort RS Cosworth. 1992 ile 1996 yılları arasında sadece 7145 adet üretilen Escort RS Cosworth, ülkemize resmi olarak ithal edilmemiş olsa da, Türkiye yollarında 6 adet “Cossie” dolaşıyor. İşte o Escort’lardan şüphesiz ki en orijinal ve en temiz durumdaki ile beraberiz. 1994 üretimi bu Escort, 18 yıldır Ford Türkiye’nin fabrika ralli takımını yöneten Serdar Bostancı’nın koleksiyonunun bir parçası. Teknik Motorspor’un garajında tutulan ve senede bir-iki kere yola çıkan bu Escort’u, sadece Serdar Bostancı ve oğlu Murat Bostancı kullanıyor.
Escort’un kaputunun altında meşhur bir motor yatıyor. YBT kodlu Cosworth makinesi, 4 silindirli ve turbo beslemeli. Büyük ve küçük tip olmak üzere iki farklı turbo ile üretilen Escort Cosworth’lerde, motor gücü 220 beygir. Bu Cossie’de, büyük tip Garrett T3/T4 turbo bulunuyor. Borg Warner imzalı şanzıman, 5 ileri ve oldukça uzun oranlı. İçi hala yeni kokan Escort’un Recaro koltuklarına oturduğunuzda, bir ralli otomobiline oturduğunuzu idrak ediyorsunuz. Bunu sadece koltuklar değil, ön konsoldaki Cosworth logosu ve ekstra gösterge grubu da hissettiriyor.
İlginizi çekebilir
Bu gösterge grubunda voltaj ile yağ ve turbo basınçları görülebiliyor. Dışarıdan baktığınızda da, en az iç mekanda hissettiğiniz kadar ralli ruhunu hissetmeniz mümkün. Kaputtaki hava çıkışları, “balina kuyruğu” lakabıyla bilinen devasa arka spoyler ve dodikli çamurluklar, bunun sıradan bir Escort olmadığını kolaylıkla anlamanızı sağlıyor.
Az bilinen bir spoyleri daha var Cosworth’ün… O da, ön tamponun altındaki ayarlanabilir splitter. Zaten bu ön ve arka spoylerler sayesinde, dünyada ön ve arkada yere basma kuvveti oluşturabilen ilk seri üretim otomobil unvanına sahip Escort RS Cosworth… Bu arada klima da dahil olmak üzere, hiçbir konfor elemanı bulunmuyor Cossie’de.
220 beygir, bugün için pek de yüksek bir motor gücü sayılmayabilir, ama Escort RS Cosworth’ün esas alameti farikası, hafif oluşu ve müthiş bir yol tutuşu sağlayan aktarma sistemi… 1275 kilogram, 2.0 litre turbo beslemeli bir motora ve 4 çeker aktarmaya sahip bir otomobil için, oldukça düşük bir rakam sayılır. Güç dağılımını yüzde 34 ön, yüzde 66 arka olarak gerçekleştiren aktarma sistemi ile, hafif bir karoser birleşince, müthiş dengeli bir sürüş ortaya çıkıyor…
Castrol Ford Team Türkiye garajındaki çekimlerin ardından, Escort’u biraz gezdirmeye çıkardım. Şehir içi kullanımda, dur-kalk trafikte, en az bugünün Focus’ları kadar konforlu bir sürüşü var. Ne dikkat çekici bir motor sesi, ne sert bir debriyajı, ne de kemikli vites geçişleri var. Yolda dikkatleri üzerine çekmiyor. Sahip olduğu karakter göz önüne alındığında, fazlasıyla mütevazi bir havası var Cosworth’ün. Onunla markete, işe gidebilir, hatta çocukları okula bile götürebilirsiniz.
Ama iş biraz eğlenmeye gelince, Escort’un virajlar ile kurduğu dostluğa inanamayabilirsiniz. O sakin sürüş gidiyor, yerine inadına yola tutunan, dengeli, keskin tepkili bir ralli otomobili geliyor. Direksiyonu son derece hassas. Oldukça kısa turlu olan direksiyon, en ufak komutlara bile son derece hassas ama çabuk tepki veriyor. Bu hassas direksiyon, çevikliğiyle güven veren aktarma sistemi ile birleşince, Escort müthiş itaatkar bir sürüş karakteri sunuyor. Üç kritik özelliği bir arada bulmak mümkün Cosworth’de: Hem çabuk tepki verebilecek kadar çevik, hem bu çevik tepkilerinin arkasında durabilecek kadar itaatkar, hem de o itaati sağlayabilmek için müthiş bir yol tutuşa sahip. Neden özellikle asfalt rallilerde başarı göstermiş olduğunu anlamak zor değil yani… Bu karakterini çözebilirseniz, onu bir gokart gibi kullanabilirsiniz.
Motor pek de yüksek devirlere ihtiyaç duymuyor. 6000 devire kadar her şey olup bitmiş oluyor. Kullandığımız Escort, büyük turbolu üretimlerden. Garrett T3/T4, alt devirlerde isteksiz, orta devirlerde ise lütfen biraz kıpırdıyor. Ama 4500 devirden sonra, isminin hakkını veriyor Garrett. Seri vites değiştirip, turbo boşluğuna düşmezseniz, hızlanması gayet iyi. Ama o seri vites değişimlerini becermek için, Borg Warner şanzımana alışmanız gerekli. Çünkü, sakin kullanımda ne kadar yumuşak ise, seri kullanımda da bir o kadar kemikli oluyor vites geçişleri. Fakat kesin olan bir şey var ki, ne kadar zorlarsanız zorlayın, hatta isteyerek deneseniz bile, Escort RS Cosworth ne kafadan ne de arkadan kayıyor. Hatta devasa arka spoylerin de katkısıyla, hızlandıkça, arka tekerleklerdeki tutunma daha da artıyor ve kaymak şöyle dursun, titremiyor bile Cossie. Çok ağır olmadığı için, frenajda da pek zorlanmıyor. ABS mevcut…
20 seneyi devirmiş 3 kapılı bir Escort’un, bugünün hothatch’lerine derslerini verebileceğini görmek güzeldi. Zaten, ralli menşeili otomobilleri kullanmak her zaman eğlenceli olmuştur. Ancak söz konusu olan bir Escort RS Cosworth ise, o başka…
Onda sadece eğlenceli bir sürüşten fazlasını buluyorsunuz. Çünkü Uzakdoğu’lu ralli otomobillerinin tersine, sıkça rastlayabileceğiniz bir yarışçı değil o… Dolayısı ile, eğlenceli bir sürüşün yanı sıra, nadide bir ralli klasiğini kullanmanın keyfini de yaşatıyor size Escort RS Cosworth.
Yazı: Aras Dinçer
Fotoğraf: Savaş Yılmaz
Son yorumlar