Kalabalık ve çocuklu aileler için geniş yükleme alanları, saklama gözleri ve pratik özellikler bir otomobilden beklenen özelliklerin hep başında gelmiştir. Peki, bunun için hep büyük bir aile otomobiline mi ihtiyaç var?
Oysa ki, burada MPV’nin en tercih edilebilir özelliğinin başında fonksiyonel oluşu gelmektedir.Bagaj kapasitesi büyük ve yükleme imkânı kolaydır. İçeride herkese yetecek kadar saklama gözü vardır. İç hacim büyük ve ferahtır. Ayrıca konforu uzun yolculuklar için çok elverişlidir.
Evet buraya kadar saydığımız tüm özellikleri fonksiyonellik beklentisi olan ailelerin aradıklarının başında geliyor…
İlginizi çekebilir
Bizler auto motor & sport olarak gerçekten bu fonksiyonelliğin sadece bir MPV’de olup olmadığı sorusuna cevap bulmak adına farklı segmentlerden üç otomobili yan yana getirmeye karar verdik.
Burada tabii ki referans noktamız Ford’un başarılı MPV modeli C-Max’di. Diğer tarafta ise kompakt SUV segmentinin en çok ilgi gören modellerinden biri olan Hyundai Tucson yer alıyordu. Son olarak da bir sedanın da tüm bu isteklere cevap verebileceğini düşünerek, Skoda Superb’ü bu yarışa dahil ettik.
Superb demişken söze hemen sıcak bir şekilde bu otomobille girmek istiyorum. Sıcak diyorum çünkü, dergimizin sayfalarında Skoda Superb bir kez daha karşınıza çıkacak. Bunun sebebi de önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 78’inci yılında anmak üzere Selanik’e gerçekleştirdiğimiz yolculuk…
Dört kişi olarak çıktığımız bu yolculukta bize eşlik eden Superb, aslında kalabalık bir aile için fonksiyonelliğin ne olduğunu bizlere belirgin bir şekilde göstermiş oldu. Dört kişinin bavulları ve çekim eşyalarımızı rahatlıkla koyabildiğimiz 565 lt’lik bagajda yer bile kaldığını söyleyebilirim. Ayrıca ergonomik twindoor bagaj kapağı sayesinde yükleme son derece sorunsuz ve rahat bir şekilde yapılıyor. Bagaj hacmi, arka koltuklar yatırıldığında ise 1670 lt’ye kadar ulaşıyor ki, bu gerçekten de hatırı sayılır bir değer. Otomobili kabini de son derece konforlu ve dört kişinin hatta beş kişinin dahi rahatlıkla uzun yolculuklar edebilmesi için tasarlanmış. 157 mm’lik diz mesafesi düşüncelerinizin çok ötesinde. Kabinde sunulan akılcı çözümler de cabası. Bardak yuvalı arka kol dayama ünitesi, orta konsoldaki fileli cep, arka koltukların orta kısmında bagaja ulaşabiliyor olmanız ve kapı içleri başta olmak üzere geniş saklama alanları otomobilin iç mekânındaki fonksiyonelliği artırıyor.
Şimdi isterseniz Superb’ü bugünkü refere otomobilimiz C-Max ve kompakt SUV Hyundai Tucson ile kıyaslayalım.
C-Max, bağımsız arka koltukları sayesinde beş kişilik bir ailenin rahatça yolculuk edebileceği konforlu bir kabin sunuyor. Tucson bu konuda bir SUV olmasına rağmen ne yazık ki arka tarafta iki otomobil kadar cömert bir yaşam alanına sahip değil. Koltuklardan bahsetmişken, C-Max’i koltuk konusunda ayrıcalıklı kılan esnek bir koltuk katlama sistemi de bulunuyor. Yedi koltuklu Grand C-Max’te ikinci sıranın orta koltuğu kolaylıkla dış koltuğun içine katlanarak, ikinci sıradan üçüncü sıraya bir koridor oluşmasına imkân veriyor. Çok kısa sürede oturma düzenini hızlıca değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca ön koltuk arkasındaki katlanabilir tepsiler yine pratik ve fonksiyonel detaylar arasında.
C-Max’in kayar yan kapıları sayesinde her açıdan kolay bir erişim sağlayabildiğiniz kabin konusunda, diğer iki otomobilin geleneksel yapısı MPV’yi bir adım öne taşıyor. Peki, yukarda bahsettiğimiz bagaj hacmi ve yükleme kolaylıklarına biraz bakalım. Superb’ün 565 lt’lik hacmine karşılık olarak beş kişilik oturma düzeninde 432 lt, yedi kişilik oturma düzeninde ise 627 lt’lik bir hacim ortaya koyuyor. Burada Skoda’nın aslında bir sedan olmasına karşın bu anlamda daha fonksiyonel olduğunu söyleyebiliriz. Hyundai Tucson ise 488 lt ile tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak hiç de azımsanmayacak bir değer sunuyor.
Elleriniz dolu bir şekilde geldiniz, belki puset belki de çantalarla birlikte otomobilin bagaj kapağını açamayacağız durumdasınız, işte C-Max bu noktada ayrıcalıklı bir özellik sunarak arka tamponun altına doğru ayağınızın hafif bir hareketiyle bagaj kapağını hiçbir yere dokunmadan otomatik olarak açıp-kapatabilmenize olanak tanıyor. Hyundai Tucson’da ise akıllı anahtarı sayesinde, üç saniye veya daha fazla süre algılama alanında bulunursanız, sistem bagaj kapağını otomatik olarak açıyor.
Bu üç farklı segmentteki otomobil için aslında bugünün sorusuna cevap bulmak adına günler geçirmeye gerek yok. Evet bir MPV her zaman geniş bir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek fonksiyonellikte olduğunu bizlere gösteriyor. Fakat tüm bunların yanında Skoda Superb gibi bir sedanın bu kavramın gerisinde kalmaması ise günün sürprizi olarak nitelendirilebilir.
Aslında burada SUV kimliğiyle en cazip noktada olmayı başaran Tuscon da beklentilere belli bir seviyeye kadar cevap verebiliyor. Fakat hacim ve alan beklentisi olanlar yine MPV’lere yönlenebilir. Tabii ki SUV’ların cazibesinden vazgeçebilirlerse.
Sonuç
Yazı: Ahmet Armağan
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Son yorumlar