“Kabin ekibi arkadaşlarım kalkış için lütfen yerlerinize”,”Cabin crew, take-off position please.” Evet… Uçağa binmişsiniz, kalkış pistinin başındasınız ve bu anonsu duyuyorsunuz. Kemerinizi takmış tekerleklerin yerden kesilmesiyle birlikte uçağın içindeki o garip uğultu bir anda kesiliyor ve geriye sadece motorların sesi kalıyor. Eğer ki havada her şey yolunda ise gerekli irtifaya ulaştığınızda ortada kalan tek şey, uçağın adeta bir sabun gibi bulutların üzerinden kayıp gitmesi oluyor.
İşte bugün uçağın havadaki akışından daha sarsıntısız ve bir o kadar da sessiz bir otomobille birlikteyiz. Yeni BMW 7 Serisi bizlere uzun zamandır yaşamadığımız hisler yaşatıyor.
İlginizi çekebilir
Bundan birkaç yıl önce bu segmentte kullandığım son otomobil yeni nesil Mercedes S-Sınıfı’ydı. Eskiye göre çok gelişmişti ve sınıfında bu güne kadar da genelde hep başı çekiyordu. Yenilenmesi birlikte eli daha da güçlenmiş, Audi A8 ve BMW 7’nin de şansı azalmıştı. Fakat bugün işleri çok zorlaşacağını söylemeliyim. Çünkü BMW 7, 39 yılın ardından en iyi haliyle karşımızda.
Daha şık, daha konforlu bolca teknolojiye sahip ve en önemlisi de çok daha dinamik. Otomobile dıştan baktığımızda mütevazi bir evrim geçirdiğini söylemek mümkün. İçeride ise işler çok daha farklı bir boyutta. Artık kalite anlamında BMW’nin söyleyecek çok sözü var. Ama konu teknoloji ise, işte orada durmak gerekiyor. Çünkü BMW bu konuda artık en güçlü isim. Teknoloji, kendisini otomobilin dışından itibaren göstermeye başlıyor. BMW’nin Efficient Lightweight adını verdiği geliştirme sayesinde, gövdede kullanılan yüksek orandaki CFRP otomobili önceki modele oranla 130 kg daha hafifletiyor. Aynı geliştirme içinde yer alan ve hafifleyen motorların başında da kullandığımız 730Li’deki 2.0 lt’lik benzinli turbo motor yer alıyor.
Şu konuda anlaşalım…
Genelde bu sınıfta yer alan bir otomobili satın alacak müşteriler eminim ki yanında bir de şoför isteyecektir. Hele ki bugünkü otomobilimiz gibi ‘long’ bir karoser ise bu talep daha da güçlenecek. Fakat BMW 7’nin direksiyonunda yaklaşık 200 km geçirmiş biri olarak otomobilin tüm dinamiklerinin bir önceki modele oranla fazlasıyla arttığı söylemek mümkün. Long bile olsa, BMW 7’nin sürüş konforu dinamizm ve rafine süspansiyon özellikleri sayesinde şoföre ihtiyacınız olmayacak. Otomobilin içinde müthiş bir sessizlik hakim. Yol sesini duymak neredeyse imkânsız. Dış dünyadan izole bir şekilde seyrediyorsunuz. Belki küçük bir pürüz ama, hızlar biraz yükseldiğinde yan aynalarda rüzgârı hafif bir şekilde hissediyorsunuz.
Temiz bir asfalttan bozuk bir zemine girdiğinizde ya da bir tümsekten geçerken SPORT modundaysanız, 19 inç’lik jantlarla birlikte darbeler kabinde kendini belli ediyor. Bu, daha fazla konfor beklentisi olanların tadını kaçırabilir.
Otomobilin bildik bir sedana oranla oldukça büyük bir gövdesi var ve viraj giriş ve çıkışlarında stabiliteyi korumak için daha dikkatli olmak gerekiyor. Fakat tedirgin olacak bir durum yok. Çünkü BMW’nin dinamizmi 7 Serisi’nin hem yepyeni yürüyen aksamı, hem de integral aktif direksiyon sisteminde yapılan en son güncellemeyle tepkiler her zamanki gibi sadık ve doğrudan tepkilere sahip.
BMW artık sürüş modları arasına bir yenisini ekleyerek ECO PRO, NORMAL, SPORT ve ADAPTIVE olarak dört farklı seçeneğe yer veriyor. ADAPTIVE mod; araç dinamiği, radar, navigasyon ve harita verilerine dayanarak en çok kullanılan sürüş tarzına uygun bir öngörüyle otomobili optimize ediyor.
Kaputun altında 2.0 lt’lik turbo bir ünitenin olduğundan bahsetmiştim. 1795 kg’lık bu koca balinaya bu motor yetiyor mu? Sorusu akıllara gelebilir. Hiç tereddüttünüz olmasın. Bırakın yetmeyi artıyor bile. Akselerasyon son derece yeterli. Yüksek hızlara sorunsuzca ulaşıyor ve en önemlisi de oldukça ekonomik.
Şimdi BMW 7’nin teknolojik yanlarına biraz daha bakalım.
Böbrek şeklindeki ön panjurlar bu sefer biraz daha farklı. Aktif hava akışına sahip ve ilk kez yeni 7 Serisi’nde kullanılıyor. Motorun soğutma gereksinimine göre görsel havalandırma kontrolü görevini üstleniyor. Ayrıca 600 mt’lik menzile sahip lazer farlar, orman yolunu adeta gündüze çevirecek kadar güçlü.
Peki dışarda işler bu kadar gelişmişken içerde neler oluyor?
Direksiyona oturduğunuz anda kaliteli kabin ve ultra yüksek çözünürlükteki ilk kez kullanılan dokunmatik ekranlara sahip iDrive, BMW’nin yepyeni arabirimi ConnectedDrive’la bütünleşiyor.
Şimdi sıra 7 Serisi’nin en güzel yerine geldi. Tabii ki sağ arka koltuk…
Otomobilin arka tarafında iki kişilik bir oturma düzeni var. Koltukların arasında dokunmatik bir ekran bulunuyor ve arkadaki tüm kontrolleri buradan yapabiliyorsunuz. Bu saate kadar 730’u kullanmak çok keyifliydi fakat burası gerçekten de başkaymış. Önerimi geri alıyorum.
Şoför! Hadi gidelim…
Yazı: Ahmet Armağan
Fotoğraflar: Savaş Yılmaz
Son yorumlar