Lexus markası aslında Türkler biraz yabancı. Özellikle Amerikan filmlerinde çok fazla gördüğümüz bu premium Japon, büyük boyutları ve yüksek hacimli motorlarıyla tam da Amerikan pazarına uygun otomobiller üretiyordu. Fakat globalleşen dünyada ayakta kalmak için markaların çok daha fazla sayıda pazara açılmaya ihtiyacı var. Arkanızda Toyota gibi dev bir marka olmasına rağmen durum değişmiyor. Avrupa pazarına açılmak için düşük hacimli motorlar olmazsa olmaz ki Avrupa’da durum böyleyken bizim ülkemizde çok daha kritik bir öneme sahip. Porsche gibi markalar bile 2 litrelik ünitelerle satış rakamlarını artırıyorlar. Lexus’da bunun farkında olacak ki 2 litrelik turbo benzinli motora sahip NX modeliyle premium kompakt crossover sınıfına iddialı bir giriş yaptı.
Lexus NX’in ilk olarak tasarımından bahsetmeliyim… Keskin çizgilere sahip NX’in özellikle ön tarafı oldukça futuristik bir tasarıma sahip. Arkaya doğru gidildiğinde yumuşayan çizgiler aracın ön tasarımındanki sıradışılıktan uzak bir havaya sahip. Bizim test aracımızda LFA ve RC F’i geliştiren ekip tarafından geliştirilen bir spor donanım paketi de bulunuyordu. Bu da aracın tasarımını daha da güzel kılan çok önemli bir unsur. Kabine girdiğiniz de aynı sıradışı tasarım çizgisini görmeniz mümkün. Kat kat gibi duran kabin tasarımında ergonomi ön planda tutulmuş. Kalite ise premium bir otomobile yakışır düzeyde…
İlginizi çekebilir
Porsche Macan, Mercedes GLC, BMW X3 gibi rakiplerle Türkiye’de baş etmek pek de kolay değil aslında. Biz Türkler fazla macera seven bir toplum değiliz, yeni markaların işi de o yüzden biraz daha zorlaşıyor. Aynı zamanda garip bir vergi sistemimizde cabası… Japon marka da bunları hesaba katmış olacak ki, Türkiye’ye de ki bayi sayısını hızla artırmaya çalışıyor ve ülkemize uygun 2.0 litrelik turbo bir motorla giriş yapıyor sınıfa. 238 HP güç ve 350 Nm tork üreten motor devirlendikçe kendini bulmaya başlıyor. Motorun gücü kağıt üstünde yeterli fakat gerçek sürüşte bu gücü tam hissedemiyorsunuz. Bunun sebebi ise 6 ileri otomatik şanzıman… Konfor odaklı olan şanzıman performans konusunda biraz geride kalıyor.
Dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan Lexus NX’in sürüş karakteri konfora odaklı ayarlanmış. Keskin virajlarda yana yatma eğilimi gösteren NX, bu konuda Porsche Macan gibi rakiplerinin gerisinde kalıyor.Fakat burada karşılaştırdığımız rakip Porsche olduğu için Lexus NX’in kötü yol tutan bir otomobil olduğu da anlaşılmasın. Fakat iş konfora geldiğinde ise asıl maharetini gösteriyor. Kasislerden ve çukurlardan geçerken kabine çok fazla sarsıntı iletmeyen süspansiyon sistemi görevini başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Yalıtım konusunda da sınıfının standartlarından geri kalmayan NX, motor ve yol sesini çok iyi bir şekilde yalıtabiliyor.
Oldukça zengin donanıma sahip NX’in listesini burada saymaya çalışırsak sayfa limitimizi aşmış oluruz. Benim diğer rakiplerinden ayrılan bazı özellikleri gözüme oldukça hoş geldi. Vites kolunun arkasına doğru şık bir şekilde saklanmış ayna, özellikle kadınlar için çok kullanışlı bir detay. Yine Lexus’ta bir ilk olan Uzaktan Dokunmatik Kumanda arabirimli Touchpad, ön koltuktaki yolcuların sezgisel bir şekilde ortadaki 7 inç multimedya ekranı kullanabilmesini sağlıyor. Ergonomik tasarımlı olan touchpad, akıllı telefon veya tablet kadar kolay birşekilde kullanılabiliyor.
Tek motor seçeneğiyle satılan NX’i ister 4X4 ister 4X2 olarak tercih edebiliyorsunuz. Fiyatlara geldiğimizde ise Lexus’un fiyat politikasını BMW ve Mercedes gibi rakiplerinden biraz yukarda tuttuğunu görüyoruz. Lexus NX’in 4×2 aktarmalı başlangıç fiyatı 72.815 Euro’dan başlıyor. Bizim test aracımızın fiyatı ise 100.000 Euro’ya yaklaşıyor.
Sonuç : Lexus NX özellikle 2.0 litrelik turbo benzinli motoruyla sınıfına iddialı bir giriş yapıyor. İşi kolay mı? Bence hiç de kolay değil. Premium Almanların karşısında ayakta durabilmek için Toyota’nın desteğini oldukça fazla alması gerekecektir. Bu kadar çarpıcı tasarıma sahip bir otomobilin keşke anahtarının da üzerinde de biraz durulsaydı…
Yazı : Özerk Ihlamur
Fotoğraf : Fevzi Ondu
Son yorumlar