Değişik bir otomobil istiyorsunuz; Aynı zamanda hem konforlu olmasını, hem de arka koltuğunda oturabileceğiniz bir genişliğe sahip olmasını düşlüyorsunuz. Güvenilir olmasını, süper spor otomobiller gibi beklenmedik zamanlarda beklenmedik arızalar çıkarmamasını ve şehir içinde km yapmaktan korkmadan yağmur-karda istediğiniz gibi bir kullanabileceğiniz bir otomobilden bahsediyorum. Bütün bu özelliklere ek olarak çok hızlı olmasını, muhteşem bir motor sesi olmasını ve iyi yol tutmasını bekliyorsunuz. O zaman doğru adrese geldiniz. Bu ay ki konuğum Audi RS 7, tüm bu özellikleri tek bir bünyede toplayan bir süper kahraman…
Audi RS 6 Avant ile aynı mekanik altyapıyı kullanan dört kapılı coupe RS 7, Audi gamındaki eski RS 6 sedanın yerini aldı. Eski RS 6’da kullanılan V10 makinenin, Lamborghini Gallardo’nun arkasındaki canavarla uzaktan bir bağı bulunuyordu. Ne yazık ki hacimlerde küçülmeye gitmek ve makul emisyon değerlerine ulaşmaya çalışmak, eski silindir sayılarının geçmişte kalması anlamına geliyor. Bu nedenle, güncel RS 7, Bentley’in giriş seviyesi Continental GT’sindeki 4.0 lt turbo V8’ini kullanıyor. Bu motorun 420 beygir gücü RS7 kaputu altında 560 beygire, torkuysa 700 Nm’ye yükseltilmiş. Audi’nin çift kavramalı şanzımanı böyle bir çekiş için zayıf kalmış. Bu nedenle kullanılan sekiz ileri otomatik şanzıman, gücü bütün tekerleklere gönderiyor. 90 derece açılı V şeklindeki silindir sıralarına bağlı çift sarmal turbo, torkun hızlı bir şekilde alt devirlerden itibaren üretilmesini sağlıyor. Turbo gecikmesi diye bir şey bu otomobilde yaşanmıyor. Her devirde ayağınızın altında devasa bir tork bulunuyor. RS 7, fabrika verilerine göre, 0’dan 100 km/s’lik hıza 3.9 saniyede ulaşıyor. Açıkçası, otomobilin performansı hayret verici. Hiç etkisini kaybetmeyen bir hızlanması var. Bazı otomobiller, 140 km/s civarındaki hızlara çok çabuk çıkarlar ancak sonradan performanslarını kaybederler. Audi RS 7 ile, 240 km/s civarında hızlara nasıl ulaştığınızın farkına bile varamıyorsunuz. Motor sesi de beklemediğim kadar başarılı. Otomatik şanzımana rağmen, performanslı kullanımlarda sürekli devir kesiciye yakalanıyorsunuz. Bu sırada çıkan sesleri duymanızı, gerçekten çok isterdim. Audi RS 7, bu yüksek performansı sergilerken, şaşırtıcı derecede az yakıt tüketiyor. Ortalama yakıt tüketimi, 100 km mesafede 9.8 litre. Yakıt tüketimi performansında, 4 silindiri devre dışı bırakan Cylinder On Demand sisteminin de etkisi büyük.
560 beygir gücü, sekiz ileri şanzımanın yardımıyla, geliştirilmiş merkezi diferansiyele sahip dört tekerlekten çekiş sistemi quattro’ya aktarılıyor. Audi, gücün aktif bir şekilde arka tekerlekler arası dağıtımı için quattro’yu spor diferansiyel ile desteklemiş.
İlginizi çekebilir
Bu yüksek performanslı otomobil için standart donanımda yer alan bir başka donanım da RS uyarlamalı havalı süspansiyon. Sönümleme kontrolü iyi ayarlanmış süspansiyon, araç gövdesini 20 milimetre kadar alçaltıyor. Bu özellik, spor diferansiyel ve aracın hızına göre direksiyon oranını ayarlayan dinamik direksiyonu da kontrol eden Audi drive select sistemi tarafından yönetiliyor. Sürücü, farklı modlar arasında geçişler yapabiliyor.
Büyük ve hızlı Audi’ler genelde virajlarda çok iyi hissettirmezler. Acaba bu otomobil nasıl bir sürüşe sahip? Audi, dengesini sağlamak için ciddi yazılımlara bel bağlamıyor ve virajlarda yola tutunma görevini lastikler üstleniyor. Son derece güçlü hissettiren frenler de otomobili her yavaşlatmanızda çizgi filmlerdeki gibi asfalt ön tarafınızda katlanıyormuş izlenimi uyandırıyor. Sportif arka diferansiyelin standart olarak sunulması sayesinde bu otomobil viraj almayı seviyor. Ancak RS 7’nin eksiği eğlence unsurunun azlığı. İnsan bu kadar güçlü bir otomobil kullanırken virajları kaya kaya dönmek istiyor. RS 7 yola çok iyi tutunuyor ve bu zaman zaman eğlenceyi azaltıyor. Audi RS 7’nin en iyi yaptığı şey, kendinizi bir noktadan diğerine ışınlamak istediğinizde ortaya çıkıyor. Trafik ışıklarından mancınıkla uçak gemisinden kalkış yapan bir uçağın yeteneğini istiyorsanız RS 7 biçilmiş kaftan.
Otomobilin performansı ve motor özellikleri o kadar iyi ki iç mekanından bahsetmeye fırsat bulamadım. Ama size kısa bir özet geçmem gerekirse, Audi RS 7’nin iç mekanına sportif siyah hakim. RS’e özgü sportif üç kollu deri direksiyonun alt kısmı, düz tasarlanmış. Bu sayede, direksiyon simidi bacaklarınıza sürtmüyor. Karbonfiber dekoratif parçaların yanı sıra, aydınlatmalı RS 7 yazılı kapı eşiği kaplaması ve vücudu saracak ergonomide kalın yan kısımlara ve entegre koltuk başlıklarına sahip sportif RS koltukları, standart olarak sunuluyor. Koltukların görüntüsünün çok hoş olduğunu söylemem lazım.
Tasarım açısından bakıldığında, açıkçası RS 7’nin çok da etkileyici çizgilerinin olmadığını düşünüyorum. Bu kadar iddialı bir performanstan insan daha sportif detaylar istiyor. Ancak otomobilin daha çok konfor ağırlıklı tasarlanmış A7’den türetildiğini düşünürsek bundan fazlasını da beklememek gerekiyor.
Audi RS 7’nin fotoğraf çekimleri ve sürüşümüz bittiği zaman karmaşık duygular içindeydim. Hızlanma performansından, otomobilin gücünden ve motor sesinden çok etkilendim. Ancak virajlardaki duygu eksikliğinden de rahatsız olmadım desem yalan olur. Audi, çok hızlı ve çok iyi yol tutan otomobiller üretiyor ama sanki işin his kısmını biraz eksik bırakıyor. 2045 yılından gelen, her açıdan kusursuz ve hata yapmanıza izin vermeyen bir otomobil kullanıyormuşunuz duygusuna kapılıyorsunuz. Ancak ben otomobilin bana hükmetmesinden çok kendim hata da yaparak otomobili idare etmek istiyorum. Bence bu hem heyecanı artırıyor hem de sürücülük kabiliyetlerinizi yükseltiyor. Tabi arada kaza yapma riskini de göze almanız gerekiyor. Sanırım Audi, benden çok daha akıllıca davranarak 300.000 Euro ödediğiniz otomobilinizi riske atmanıza izin vermiyor.
Yazı:Yaman Yılmaz
Fotoğraf:Savaş Yılmaz
Son yorumlar