Fransız markanın B sedan sınıfındaki başarılı temsilcisi 301, markanın yeni tasarım felsefesiyle elden geçirildi. Yenilenerek gücünü artıran 301’i Yalova’da kullandık…
Ülkemiz her ne kadar Avrupa pazarı olarak sayılsa da otomobil tercihleri bakımından Güney Amerika ve Çin pazarına daha fazla benzerlik gösteriyor. Sedan otomobillerin çok tutulduğu Türkiye’de markalar da pazar paylarını artırmak için neredeyse her modelinin sedan gövdelisini piyasaya sunuyor. Peugeot’nun 206 Sedan ile başlayan bu macerası 301 ile devam etti. Özellikle filoların oldukça fazla talep gösterdiği 301, artık yeni yüzüyle perakende pazarına da göz kırpmaya başlamış. Peugeot 301, lanse edildiği 2012 yılından bugüne kadar toplam 393 bin 042 adet satış elde etti. Bu satış başarısında en büyük etkenler, geniş yaşam alanı ve bagaj ile ekonomik motorlar oldu.
İlginizi çekebilir
Peugeot 301’de makyajla birlikte özellikle ön yüzünde radikal değişiklere gidilmiş. Güncel Peugeot modelleriyle benzer bir tasarıma sahip olan 301, dik konumlu radyatör ızgarası, gövde ile aynı düzeyde bulunan farlar ve LED gündüz farları ile artık çok daha modern duruyor. Arka tasarımda ise en büyük değişiklik aslan pençesi şeklindeki stoplar olmuş.
İç mekâna geçtiğimizde göze çarpan en büyük yenilik 7.0 inçllik dokunmatik ekran oluyor. Hassas ve hızlı çalışan ekran aynı zamanda Android Auto ve Apple CarPlay desteği de sunuyor. Geri görüş kamerası da bu ekrandan takip edilebiliyor. Bu sınıfta malzeme kalitesi beklemek biraz hayalcilik olur. 301’de de sert plastik kabinin her bölümünde kullanılmış. İşçilikte bir sıkıntı bulunmuyor. Kabinde ergonomi olarak eksikler mevcut, özellikle eşya gözü bulamıyorsunuz. Telefonumu araçta koyacak yer bulamadım.
Yaşam alanı olarak özellikle arka bölüm oldukça geniş. Peugeot 301’de beş yetişkin rahatlıkla yolculuk edebilir. Yenilenen 301, bagaj konusunda da 640 litrelik hacmiyle oldukça yolcularına cömert davranıyor.
Peugeot 301, ülkemizde 1.6 litrelik e-HDi dizel ve 1.2 litrelik ödüllü PureTech benzinli motorla satılıyor. Bu sınıfta benzinli motorun payı oldukça az olduğu için test sürüşümüzü dizel motorla yaptık. Beş ileri manuel şanzımanla kombine edilen motor 92 HP güç ve 230 Nm tork değerlerine sahip. Uzun yolda performans konusunda yüksek torkuyla sıkıntı yaşatmayan 301’in asıl hüneri yakıt tüketiminde ortaya çıkıyor. Fransız markanın tutumlu motorlar üretmedeki başarısı 301’de de devam etmiş. 1090 kilogramlık ağırlığının da pozitif etkisiyle 301, fabrika verisi ortalama 4.1 lt/100 km’lik değere sahip. İstanbul’dan şehir trafiğine de girip Yalova’ya ulaştığımızda yol bilgisayarında 4.5 lt/100 km’lik bir tüketim değeri vardı. Bu değer 301’i sınıfının en tutumlu araçlarından biri yapıyor.
Yenilenen 301’in çok iyi yol tutarım diye bir iddiası yok. Limitlerde kullanıldığında yolundan çıkmayan 301’e ESP sistemi de standart olarak sunuluyor. Sert süspansiyon bozuk yollarda kabinde rahatsızlık yaratabiliyor. Direksiyon sistemi ise bu sınıf bir otomobil için yeterli hassasiyete sahip. Yalıtım konusunda da iyileştirmeler yapılsa da dizel motorun sesi kabine az da olsa sızıyor. 120 km/s hızı geçtiğinizde de rüzgâr sesi rahatsız edici olabiliyor.
Peugeot 301’in Türkiye pazarında en büyük rakiplerinden Renault Symbol’ün dizel motor başlangıç fiyatı 74.250 TL, Citroen C-Elysee’in yine dizel motor başlangıç fiyatı ise 72.400 TL. Peugeot 301, bu iki markaya göre, 68.900 TL’lik dizel başlangıç fiyatıyla en uygun seçenek.
Sonuç
Yenilenen 301, sınıfına göre zengin donanımı, tutumlu dizel motoru ve geniş yaşam alanıyla sınıfının en iddialı modellerinden biri olmayı sürdürüyor.
En büyük rakibi Renault Symbol’ün yüksek başlangıç fiyatının da etkisiyle bu sınıfta 301’in liderliği artık kesin gibi…
Yazı: Özerk Ihlamur
Yalova, Türkiye
Son yorumlar