Ufak boyutlarıyla şehir hayatında kolay ulaşım imkânı sunan fortwo’nun beş kapılı ağabeyi forfour, turbo motoruyla konuğumuz oldu.
smart forfour ilk piyasaya çıktığında Mitsubishi Colt’un altyapısını kullanıyordu ve bu onu bir mini MPV gibi algılanmasına yol açtı. Satış olarak istenilen rakamlar yakalanamadı ve üretimi durduruldu. Daha sonra Renault ile yapılan ortaklık sonucunda şehir hayatı için daha uygun otomobiller üretebilen bir markanın deneyiminin meyveleri toplanmaya başlandı. Twingo altyapısında üretilen forfour, dört yetişkinin yolculuk edebileceği alanı sunabiliyor ve pratiklik olarak da fortwo’dan geri kalmıyor. Tasarım olarak önden fortwo ile aynı görünen araç, arka kısımda uzayan boyutlarından dolayı farklılaşıyor. Tasarım olarak smart modellerinin tüm genetiğini taşıyan forfour’da da motor arkada ve gücünü arka tekerleklere iletiyor. Olağanüstü dönüş kabiliyeti ise forfour’da da kullanılabiliyor. Neredeyse kendi etrafında dönebilen forfour, şehir içinde park etmeyi çok daha kolaylaştırıyor. 8.65 m’lik dönüş çapı ile forfour neredeyse kendi etrafında dönebiliyor.
İlginizi çekebilir
forfour ülkemizde Renault’dan alınan üç silindirli 1.0 litre benzinli ve 0.9 litre yine üç silindirli turbo benzinli motor seçenekleriyle satılıyor. 1.0 litrelik motor 71 HP güç üretirken, 0.9 litrelik turbo motor 90 HP’lik güce sahip. Her iki motor seçeneği de ülkemizde sadece altı ileri çift kavramalı otomatik şanzımanla satılıyor. Test aracımızda bulunan 90 HP’lik motor 1025 kilogramlık forfour’u şehir içinde rahatlıkla hareket etmesini sağlıyor. Şehir hayatı için tasarlanan forfour, her ne kadar boyutları büyüse de uzun yolda kullanıma uygun değil. Altı ileri çift kavramalı şanzımanın vites geçişleri sarsıntılı ve yavaş. Bu da uzun yolda sollamalarda sıkıntılı durumlara yol açabilir.
Yumuşak direksiyon düşük hızlarda işini başarılı şekilde yerine getiriyor fakat biraz yüksek hızlarda geri bildirimlerde sıkıntıya düşüyor. Süspansiyon sistemi bir A segment araç için konforsuz sayılmaz, ufak kasisleri ve çukurları iyi absorbe edebiliyor.
Arkada yer alan motorun güzel bir sesi olduğunu söyleyebilirim. Vites geçişlerinde egzozdan da güzel tınılar duyabiliyorsunuz. Motorun arkada olmasının avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Sıkışık trafikte uzun vakit geçirdiğinizde 185 litrelik bagaja koyduğunuz çantanız, ısınan motor sebebiyle sıcacık olabiliyor. Yemek ve içeceklerinizi bagaja koymamanız gerekiyor. Ayrıca yine yoğun trafikte klimanın yetersiz kaldığını da belirtmeden geçemeyeceğim. Böyle küçük bir araçta daha iyi bir soğutma olması gerekiyor.
İkinci nesil smart forfour, ilk nesline göre çok daha fazla kişiselleştirme imkânı sunuyor. Aracın gövdesinde farklı renkler seçebiliyorsunuz. Aynı şey kabinde de geçerli. Kabin tasarımı fortwo ile aynı, malzeme kalitesi ve işçilik bu sınıf için standartları karşılıyor. Solda yer alan devir saati güzel bir detay olarak göze çarpıyor. Avrupa’da smart forfour’da dokunmatik ekran tercih edebiliyorsunuz fakat Türkiye’de bu opsiyon sunulmuyor. Standart donanımda hız sabitleme, LED gündüz farları ve start/stop sistemi sunuluyor olması sevindirici. Fakat stop/start sisteminin çok sarsıntılı çalıştığını da belirtmeden geçmeyelim. Arka camların ise mandallı olarak sadece yana doğru açılması, klimanın yetersiz kaldığı durumlarda sıkıntı yaratabiliyor. Şanzıman forfour’un performans ve konforuna negatif etki yapsa da tüketim değerlerini aşağıya çekmeden başarılı. Ortalama 4.2 lt/100 km’lik tüketim değerine sahip forfour, şehir hayatı için yaratıldığını gösteriyor.
Yazı: Özerk Ihlamur
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Son yorumlar