Hyundai i30 yeni nesliyle, hem donanım hem de motor seçenekleri bakımından zenginleşti. Bakalım güçlü Alman rakiplerini yakalayabilmiş mi?
Güney Koreli marka her tanıttığı yeni modelde Avrupalı rakiplerine bir adım daha yaklaşıyor. 2007 yılında ilk nesli tanıtılan i30 ile başarılı satış rakamlarına ulaşan Hyundai, ikinci jenerasyonuyla 2012 senesinde pazara daha güçlü bir giriş yaptı. Özellikle tasarımıyla Avrupalı imajını kuvvetlendiren marka, konforlu sürüşüyle övgü toplarken, artık eskiyen motorlarıyla eleştiri konusu olmuştu. Sürüş hissi bakımından da yeteri kadar tatmin edici değildi. Geçtiğimiz aylarda ülkemizde de tanıtılan üçüncü nesil ise özellikle tasarım olarak daha olgun bir görünüme sahip. Çıkık duran ön ızgara i30’un görünümünü kuvvetlendiriyor. Arka tasarımı biraz Opel Astra’yı andırsa da yakından bakıldığında farklılığını belli ediyor. Artık motor seçeneğini belli eden yazılarda da değişikliğe gidilmiş. 1.6 CRDi yerine 1.6 D yazısı tercih edilmiş. Tasarım anlamında en beğendiğim kısımlardan biri de LED gündüz farların konumu oldu. Ön farların altına konumlandıran LED’ler, aynı zamanda sinyallerde de kullanılıyor.
İlginizi çekebilir
Kabine geçtiğimizde radikal değişikliklerle karşılaşıyoruz. 8.0 inçlik dokunmatik multimedya ekranı konsolun üstünde konumlandırılmış. Ekranın hem hızı hem de hassasiyetini başarılı bulduk ama arayüzüne alışmak için biraz zaman gerekiyor. Bu ekran aynı zamanda Apple CarPlay ve Android Auto’yu da destekliyor. Malzeme ve işçilik kalitesinde de önemli ilerlemeler kaydedilmiş. Bir Volkswagen Golf kadar kaliteli hissettirmese de sınıfının standartlarının altında kalmıyor. Donanım olarak da sınıfının standartlarını yakalayan i30, Style ve Elite isimli iki versiyonla satılıyor. Test aracımız en dolu olan versiyon olduğundan, elektrikli sürücü koltuğu, şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi, adaptif hız sabitleyici gibi birçok önemli donanıma sahipti. Ön ve arka tarafta ferah yaşam alanına sahip i30’un açılır cam tavanı da kabine aydınlık katıyor. 395 litrelik bagaj hacmi sınıfının en iyi değerlerinden birini sunuyor. Yükleme eşiği de aşğıda tutulmuş. Yeni Hyundai i30, 100 HP’lik 1.4 litre benzinli atmosferik, 140 HP’lik 1.4 litre benzinli turbo beslemeli ve 136 HP’lik 1.6 litrelik dizel motorla satılıyor. 1.4 litrelik turbo benzinli ve 1.6 litrelik dizel motorları hem manuel hem de yedi ileri çift kavramalı DCT şanzımanla tercih edebiliyorsunuz. Yeni nesille gelen en büyük değişikliklerden biri de 1.4 litrelik turbo beslemeli motor olmuş. Yakın zamanda bu modelin de incelemesini sayfalarımızda bulabilirsiniz. Biz şimdi ülkemizde en çok satılması planlanan 1.6 litrelik dizel motor ve yedi ileri DCT şanzımanlı test aracımıza geri dönelim.
i30’da bulunan 1.6 litrelik 136 HP’lik motor bir önceki nesilden tanıdık aslında. Sınıfının en güçlü 1.6 litrelik dizel ünitelerinden biri olan bu motor, 1750 d/d’den itibaren sunduğu 300 Nm tork ile düşük devirlerden itibaren canlı bir sürüşe sahip. Yedi ileri çift kavramalı şanzıman bir önceki nesilde de dizel motorla kombine edilmişti fakat ısınma ve vites geçiş problemlerine sahipti. Yeni nesilde şanzımanın da üstünde durulmuş. Şehir içinde yaklaşık 300 kilometreye yakın yol yaptım ve herhangi bir ısınma problemiyle karşılaşmadım. Vites geçişlerinde ise bir iyileştirme var fakat henüz DSG kadar başarılı değil. Yine de hem serilik hem de konfor olarak tork konvertörlülerden daha iyi hissettiriyor. Yakıt tüketim konusunda sınıfının en iyisi olmasa da tutumlu olmayı başarıyor. Fabrika verisi 4.1 lt/100 km’lik ortalama değer verilmiş. Biz ise şehir içi kullanımlarımda 5.5 ile 6.0 lt/100 km arasında değişen değerlerle karşılaştık. Hyundai i30 ilk tanıtıldığı günden bugüne kadar yol tutuş konusunda iddialı bir model olmamıştı. Daha çok konfor odaklı süspansiyonu, çoğu Avrupalı rakibinden daha iyi bir iş çıkartırken, yol tutuş konusunda geri kalmasına sebep oluyordu. Yeni nesilde konfor görevini yine başarıyla yerine getiriyor ve yol tutuşta da daha iyi bir seviyeye getirilmiş. Hyundai mühendisleri, yalıtım olarak sınıfının en iyi işlerinden birini çıkarmış. Dizel motor sesi kabine hemen hemen hiç sızmıyor. Yüksek hızlarda kabinde az da olsa rüzgâr sesi duyulabiliyor. Yine bir önceki nesilde eleştiri konusu olan hissiz direksiyon sistemi, artık daha net tepkilere sahip. Ele iyi oturan direksiyonun tasarımı da şık duruyor.
i30 yeni nesliyle birlikte Avrupalı rakipleriyle arasındaki farkı kapatmış. Fiyatlara gediğimizde dizel-otomatik cephesinde 117.000 TL’lik fiyatıyla VW Golf liderliğe sahipken, Peugeot 308 111.900 TL ile onu takip ediyor. i30 ise 111.050 TL’lik bir etikete sahip. Seat Leon 105.900, Opel Astra 102.900 ve Renault Megane 98.200 TL’lik fiyatlara sahip. i30’un fiyatı her ne kadar yüksek gibi dursa yüksek donanım paketi Elite ile dizel-otomatik versiyonun satıldığını belirtmeliyim. Rakiplerinin çoğunda bu fiyatlar baz donanımlarda alınabiliyor.
Yazı: Özerk Ihlamur
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Sonuç
Tam ülkemize göre
Yeni nesil Hyundai i30 konforlu süspansiyon sistemi, performanslı dizel motoru, çift kavramalı şanzımanı ve geniş yaşam alanıyla ülkemiz için ideal bir otomobil olmayı başarıyor. Fiyat olarak yüksek dursa da, yüksek donanımla bu fiyatı sunduğu unutulmamalı.
Son yorumlar