Benim çocukluk yıllarımda ortalık yerli otomobilden geçilmezdi. Yerli otomobil derken sakın şimdi olduğu gibi modern otomobilleri kas ettiğimi zannetmeyin. Renault, Tofaş ve Otosan’ın hepimizin bildiği R12, Doğan, Şahin, Taunus, A1, A2 modellerinden bahsediyorum. O zamanlar yolda bir BMW ve Mercedes gördüğümüz de hepimiz bir kez daha bakardık. Eminim şimdi yollarda Ferrari ve Lamborghini gördüğünüzde bizim o zaman Mercedes ve BMW’lere baktığımız kadar bakmıyorsunuzdur. Bu bakış açımdan sakın o yıllardaki yerli otomobilleri küçümsediğim fikri çıkmasın. Ancak otomobil kültürümüz kesinlikle şimdiki kadar gelişmemişti. Her anlamda yerli otomobillerin hakimiyeti vardı. Herhangi bir standart Renault 12 veya Murat 131 ile ulusal bir rallide ilk ona hatta ilk beşe girebilirdiniz. Günümüzde nerdeyse Mitsubishi Evo’larla bile ilk ona girmeniz garanti değil. Neyse konuyu dağıtmayalım ve varmak istediğimiz noktaya gelelim. Çağımız teknolojinin her anlamda çok yükseldiği ve bu teknolojinin en hızlı şekilde paylaşıldığı bir çağ. Peki bu çağda hâlâ bazı markalar nasıl kötü otomobiller üretebiliyorlar? Benim çocukluk yıllarımda kötü otomobillerin sayısı günümüzden çok daha fazlaydı. Ama o zamanlar markaların bahaneleri hazırdı. Hem teknoloji günümüzdeki kadar ucuz ve yayılmış değildi hem de iyi otomobil sayısı günümüzdeki kadar fazla değildi.
Şimdi kötü otomobil sayısı çok azaldı. Ancak hâlâ bazı alanlarda ilerleyemeyen markalar mevcut. Mesela Amerikan otomobillerinin 2015 yılında bile hâlâ sürüş dinamikleri açısından Avrupa markalarının bu kadar gerisinde olmalarını anlayamıyorum. Bırakın standart aile otomobillerini, iddialı spor otomobillerle bile hâlâ aynı hızlarda Avrupa otomobilleri kadar rahat ve güvenli bir şekilde virajlara giremiyorsunuz. Geçmişte Amerikalıların yolları çok düz o yüzden viraj dinamiklerini çok önemsemiyorlar gibi bir efsane mevcuttu. Tamam diyelim ki bu doğru. Peki, dünyanın diğer bölgelerine ithal ettiğiniz otomobiller ne olacak. Kimse bu otomobillerle viraja girmeyecek mi? Madem bu devirde bile mühendisleriniz hâlâ sürüş dinamiklerini geliştiremiyor. O zaman kıyın paraya alın bir BMW ya da Mercedes, süspansiyon ve çekiş sistemlerini inceleyin ve kendi otomobilinize uygulayın. Aslında günümüzde bu inceleme için Mercedes veya BMW almaya bile gerek yok. Daha iddiasız bir çok Avrupalı marka yol tutuş anlamında çok büyük gelişmeler kaydettiler. Açıkça teknoloji çalmayı teşvik ediyor gibi görünebilirim. Benim söylediğim tabii işin şakası. Yaratıcılığın az olmasını kabul edebilirim. Ancak birçok marka belli konularda standartları bu kadar yükseltmişken bu devirde hâlâ kötü otomobil yapılmasını kabul edemiyorum. Bu kadar gelişme yaşanan bir dönemde herkesin iyi otomobilleri hak ettiğini düşünüyorum.
Son yorumlar