Uzun bir süredir yenilenmeyi bekleyen sempatik otomobil Citroen C3, karşımıza bambaşka bir kimlikle ve sürpriz donanımlarla çıktı
Fransız otomobillerinin son dönemde büyük bir gelişim içinde olduğu gayet net ve açık bir şekilde gözler önünde. Özellikle PSA Grubu’nun kalite algısı yönünde kazandırmak istediği imaj çalışmalarının meyvesi yavaş yavaş alınmaya başlandı.
İşte bunun en son örneklerinden biri de Citroen’nin karşımızda üçüncü nesliyle duran yeni C3 modeli. 2009 yılında üretilmeye başlanan ikinci jenerasyon C3, bu yıla dek üretildi.
İlginizi çekebilir
Üçüncü jenerasyonda ise kalite, teknoloji, imaj, konfor ve algısının tamamen değiştiği bir otomobille karşı karşıyayız. Citroen yetkilileri bu otomobilin ikonik bir model olacağını ve sınıfında değişim yaratacağına inanıyor. Kişiselleştirme konusunda birbirinden farklı 36 kombinasyona sahip olan yeni C3, ayrıca dokuz gövde rengiyle üretiliyor. Beş kapılı gövdeye sahip yeni C3, pratik olmasının yanı sıra 3.99 metrelik toplam uzunluğu ile de kompakt sınırlar içerisinde yer alıyor. 10.7 metrelik dönüş yarıçapı ile de oldukça kıvrak olan yeni C3’ün bagajı 300 litrelik bir hacme yaklaşıyor, bu da pazardaki en yüksek değerlerden birisi.
Yeni Citroen C3’ü ülkemizin doğayla iç içe olan şehirlerinden biri olan Sinop’ta kullanma fırsatı bulduk. Samsun’a doğru yapacağımız 190 km’lik rota boyunca yeni C3’ü farklı zemin şartlarında test etme fırsatı bulduk. Yeni C3’ün direksiyonuna oturduğum anda bana birkaç yıl önce C4 Cactus’te yaşadığım rahatlık hissini yeniden yaşattı. Özenle işlenmiş döşemelere sahip ev konforundaki koltuklar bu otomobili konforlu olmak anlamında öne çıkarıyor. Hem otomobilin crossover’lara gönderme yapan yapısı hem de yüksek konumlu yatay konsol sayesinde C3, iç mekân ferahlığı anlamında seg- mentinde fark yaratıyor.
Yeni Citoren C3, sınıfındaki rakip- leriyle kıyaslandığında en geniş iç mekan hacmini sunuyor. Gösterge paneli ve koltuk tasarımlarındaki genişliğin görsel algısı 1379 mm’lik (önceki modelden 2.0 cm daha fazla) omuz genişliği ile onaylanıyor. Arka koltuk yolculara sunulan diz mesafesi de sınıfının en iyilerinden. 130 mm ile bir önceki versiyondan 22 mm daha fazla diz mesafesi sunuyor.
Citroen köklerinde konfor imajını yeniden kazanmak adına bu değere de çok önem veriyor.
Bu bağlamda Citroen’in konfor anlamındaki yeni stratejisi markanın Citroen Advanced Comfort programı içinde yer alıyor. Bu yenilikçi program; darbe sönümleme, gövde stabili- tesi, akustik, koltuklar, iç mekân, ışık seviyesi, ergonomi ve modüler düzen gibi çok sayıda ve her türden parametreyi içine alıyor. Şimdi sizi daha önce herhangi bir otomobilin standart donanımları arasında görmediğiniz çok farklı bir özellikle tanıştıracağım. Citroen ConnectedCam…
Sistem, yolculuk süresince dikiz aynasına yerleşimli HD kamera aracılığıyla çekilen fotoğrafları ve videoları paylaşmaya imkânı tanıyor ve aynı zamanda kaza anlarını ya da yol koşullarını kayıt altına alabiliyor.
Yeni C3’ü tanıdıktan sonra isterseniz biraz da sürüş özelliklerinden bahsedelim… Yukarı da değindiğim gibi otomobili 190 km boyunca kullandık. Özellikle yolun ilk kilometreleri bozuk, yer yer kırıcı diye tabir ettiğimiz bir asfalt bölümden oluşuyordu. Bu noktada yeni C3’ün kabin izolasyonu anlamında bir hayli geliştiğini söyleyebilirim. Fakat zeminin biraz daha sertleştiği noktalarda amortisörlerin darbeleri doğru bir şekilde absorbe edebildiği konusunda halen şüphelerim var. Sinop’tan Samsun’a doğru otoyola çıktığımızda özellikle rüzgâr sesi ve kabin gürültüsünin minimize edildiğini gördüm. Kullandığım otomobil dizel olmasına rağmen motor devrini çok yükseltmediğimiz sürece kabindeki ses son derece makul seviyelerde.
Peki bu sırada kaputun altında neler oluyor? Kullandığım otomobil beş ileri manuel şanzımana sahip dizel versiyon bir C3’tü. İki dizel seçeneğe sahip olan 1.6 lt’lik BlueHDi motorlardan biri 75 diğeri ise 100 HP’lik güç üretiyor. 100 HP’lik versiyonu kullanmış olmama rağmen otomobilin daha fazla güce sahip olduğu kanaatindeyim. BlueHDi teknolojisiyle birlikte emisyon anlamında daha kabul edilebilir salınımar yakalamak adına PSA Grubu’nun bu modellerde güçleri biraz düşürme yoluna gittiği gözlemleniyor.
Benzinli versiyonda ise üç silindirli 1.2 lt’lik ünite kullanılıyor. 82 HP gücündeki motora da beş ileri manuel şanzıman eşlik ediyor.
Bu şirin ve sempatik otomobili otomatik şanzımanla satın almak isteyen kullanıcıların ise biraz daha beklemeleri gerekecek. Şubat 2017 itibarıyla otomatik şanzımana sahip versiyo- nun siparişlerinin alınacağını söyleniyor. Bu otomobil, EAT6 otomatik şanzıman ve turbo beslemeli benzinli bir üniteye sahip olacak. Bize göre ilk etapta sadece manuel şanzıman giriş yapmak böylesine şirin ve sempatik bir otomobil için gerçekten de zor. Fakat şubat ayında sonra yeni C3 sınıfında dengeleri değiştirebilir.
Yazı : Ahmet Armağan
Son yorumlar