Peugeot, Hypercar kategorisindeki yepyeni modeli Peugeot 9X8’le pistlere geri dönüyor.
Geçtiğimiz günlerde görücüye çıkan Peugeot 9X8, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası ve Le Mans 24’te mücadele etmek için gün sayıyor. Peugeot’nun dünyanın en önemli motor sporları organizasyonları olan WEC ve Le Mans 24 Saat’teki macerası ise 1990’lı yıllara kadar uzanıyor. Tarihinde ilk kez Peugeot 905 ile dayanıklılık ligine giren Peugeot, bu alanda elde ettiği tecrübeleri yenilikçi teknolojiler geliştirmek ve tüketicilere sunulacak teknolojileri test etmek açısından oldukça değerli buluyor.
Peugeot, 210 yıldan daha uzun bir süredir çağa ayak uyduran ve dünyadaki davranış değişikliklerini öngören yaklaşımıyla yeni ulaşım çözümleri geliştirip pazara sunarak sektöre öncülük ediyor. Dünya devi marka, özellikle yenilikçi teknolojiler geliştirmek ve kendi sınırlarının ötesine geçebilmek için gelişmiş bir test alanı olan motor sporlarına büyük önem veriyor. Tarihinde birçok motor sporları başarısı bulunan Peugeot, kısa bir aranın ardından Hypercar kategorisindeki yepyeni modeli Peugeot 9X8’le pistlere geri dönüyor. Geçtiğimiz günlerde görücüye çıkan Peugeot 9X8, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) ve Le Mans 24 Saat’te mücadele etmek için gün sayıyor. Peugeot markasının dayanıklılık anlamında dünyanın en önemli motor sporları organizasyonları olan WEC ve Le Mans 24 Saat’teki macerası ise 1990’lı yıllara uzanıyor. Marka, resmi bir takım olarak ilk kez Peugeot 905 modeliyle Le Mans 24 Saat yarışlarının yapıldığı Sarthe pistinde boy göstermişti ve takip eden yıllarda geliştirdiği araçlarla WEC ve Le Mans 24 Saat yarışlarına katılarak kıyasıya mücadele etmişti.
İlginizi çekebilir
Peugeot 905 ile dayanıklılık yarışı
Peugeot ilk olarak 905 modeliyle efsanevi Le Mans 24 Saat’i kazanmayı hedefledi. Bu kapsamda, Peugeot Sport Prototip geliştirme programı Aralık 1988’de başladı. Şubat 1990 tarihinde tanıtılan otomobil tamamen yeni bir soluktu. Yenilikçiydi, özgün ve safkan bir görünüme sahipti ve ön kısmı markaya ait dönemin modellerini yansıtıyordu. Peugeot 905, Dassault iş birliği ile geliştirilen karbon fiber şasiye sahipti. Formula 1 standartlarına çok yakın, 650 HP gücünde 40 supaplı V10 silindirli 3,5 litre bir motorla donatılmıştı. 1990 ve 1993 yılları arasında muhteşem bir performans sergiledi. Peugeot, 905 ile dayanıklılık yarışlarına düzenli olarak otomobil üreten Porsche ve Jaguar’ın yanı sıra Toyota ve Mazda gibi bu alanda gelecek vaat eden markalarla rekabet etti.
1993’teki efsanevi Le Mans 24 Saat zaferi ve bırakma kararı
1992 yılı, Markalar Dünya Şampiyonu olmak ve Le Mans 24 Saat’te birinci olmak gibi iki önemli hedef belirleyen Peugeot için bir dönüm noktası oldu. Bu kapsamda, Le Mans 24 Saat için araçta bazı önemli değişiklikler yapıldı. Ön kanat kaldırıldı, arka kanat yeniden konumlandırıldı ve ön kanat panjurları da iptal edildi. Peugeot takımı yaptığı güncellemelerle 1992 sezonu boyunca harika sonuçlar elde etti. Öyle ki takım Monza’da 2., Le Mans’ta 1. ve 3., Donington’da 1. ve 2., Suzuka’da 1. ve 3., Magny-Cours’da 1., 2. ve 5. oldu. Bu başarılı performans takımın 1992 Markalar Dünya Şampiyonası unvanını kazanmasını da sağladı. Sonuç olarak takım amacına ulaşmıştı. 1993 yılında Peugeot markasının motor sporları tarihindeki en önemli başarılarından birisi gerçekleşti. Marka üç adet Peugeot 905 ile Le Mans 24 Saat’te 1., 2. ve 3. olarak podyum kapattı. Bu, şirket ve ekipleri için en büyük ödüldü. Mükemmel Peugeot teknolojisi zirveye ulaşmıştı. Marka bu tarihi sonucun ardından bırakmaya karar verdi.
İnovasyon ve teknik mükemmelliğin simgesi Peugeot 9X8’le geri dönüyor
Peugeot, 905 ve 2007-2011 yıllarında 908’in ardından 9X8 ile dayanıklılık yarışlarına güçlü bir dönüş yapmaya hazırlanıyor. Peugeot 9X8, dayanıklılık yarışlarında ünlü olan ve zaferlere imza atan öncülerin ayak izlerini takip ederek, Peugeot markasının yüksek performanslı yarış otomobilleri tasarlama geleneğini sürdürüyor. Peugeot markası 9X8 ile sportifliği, teknolojik bilgi birikimini, verimliliği ve tasarım mükemmelliğini birleştiriyor. Tıpkı 30 yıl önceki Peugeot 905 örneğinde olduğu gibi, Peugeot 9X8 de markanın aerodinamik ve estetik niteliklerini gözler önüne seriyor. Peugeot 9X8, bulunduğu her ortamda dikkat çeken ve görünümüyle hızı çağrıştıran ince, zarif ve çekici bir otomobil olma özelliği taşıyor. Önde ve arkada markaya özgü karakteristik Aslan pençesi ışık imzası dikkat çekiyor.
Peugeot 9X8, yandan bakıldığında zarif çizgileriyle öne çıkıyor. Aynalar, aracın aerodinamik yapısına uygun olarak gövdeyle adeta bütünleşiyor. Peugeot 9X8’in arka kısmında ise farları da içine alan ve zarif unsurlarla çerçevelenen büyük bir difüzör bulunuyor. Ayrıca, 9X8’in en çarpıcı ve en yenilikçi özelliği dikkat çekiyor. 9X8’de herhangi bir arka kanat bulunmuyor. Bu noktada Peugeot SPORT mühendisleri ve Peugeot tasarımcıları, dayanıklılık yarışlarının yeni üst ligi olan yeni Hypercar düzenlemelerinden ilham aldı. Diğerleri yeni düzenlemelere daha geleneksel bir şekilde uymayı tercih ederken, Peugeot ekipleri risk almayı ve yeni bir çığır açmayı tercih etti.
9X8 Peugeot’nun gelecekteki elektrikli modellerine ışık tutacak
Yeni Peugeot 9X8’i harekete geçirme görevini bir hibrit sistem üstleniyor. 680 HP (500 kW) gücündeki V6 biturbo benzinli motor gücünü arka aksa iletirken, 270 HP (200 kW) gücündeki elektromotor/jeneratör gücünü ön aksa iletiyor. Yönetmelik hibrit otomobillerin dört tekerlekten çekişli olmasına izin veriyor, ancak sistemin çalışma prensibine sınırlar koyuyor. Düzenleme ön tekerleklere aktarılacak gücü belirlerken, toplam sistem gücünün 750 HP’nin (550 kW) üzerine çıkmamasını şart koşuyor. Hibrit teknolojisi, dört tekerlekten çekiş olasılığını beraberinde getirdiği için bir avantaj. Ama aynı zamanda güç-aktarma sistemlerini daha karmaşık hale getirdiği için büyük bir teknik zorluğu da beraberinde getiriyor. Peugeot markası ürün yelpazesiyle en kısa sürede elektrikliye geçmeyi amaçlıyor ve bu amaç doğrultusunda yenilikçi teknik gelişmeler ortaya koymak ve yarışlarda da öncü olmak istiyor. Yeni 9X8 programı, Peugeot’nun gelecekteki elektrikli modellerine teknik anlamda ışık tutacak.
905’ten 9X8’e
Peugeot’nun yeni Hypercar modeli 9X8’in isminin altında üç farklı anlam yer alıyor. Bu iki rakam ve X sembolü şu şekilde tanımlanıyor; 9, üreticinin dayanıklılık yarışlarında büyük başarılar elde eden ikonik 905 (1990-1993) ve 908 (2007-2011) olmak üzere iki önemli yarış otomobilini karakterize ediyor.
X, markaya elektrikliye geçiş stratejisinde önemli bir avantaj kazandıran yeni Peugeot Hypercar modelinde kullanılan dört tekerlekten çekiş sistemini ve hibrit teknolojisini ifade ediyor. 8 ise 208, 2008, 308, 3008, 5008 ve elbette Hypercar ile aynı mühendis ve tasarım ekibinin elinden çıkan ve Peugeot SPORT ENGINEERED etiketine sahip ilk model olan Peugeot 508 olmak üzere tüm yeni Peugeot modellerinde kullanılan ortak bir kalıp.
508 Peugeot SPORT ENGINEERED gibi Peugeot 9X8 de Peugeot’nun hem seri üretim araçlarında hem de yarış dünyasında bilinçli ve sorumlu bir performans sunmayı amaçlayan Neo-Performance stratejisinin bir parçası. 9X8’i geliştirirken, Peugeot SPORT mühendislik ekibi ile Peugeot Tasarım Ekibi arasındaki yakın iş birliği hayati önem taşıdı.
Son yorumlar