Bugün yine adrenalin dolu bir gün ve 300 beygirin üzerindeki kanı kaynayan iki otomobille hızlı mı hızlı Intercity Istanbul Park Pisti’ndeyiz. Neler mi yaptık? Sizi şöyle içeri alalım…
Auto motor & sport okuyucuları belli aralıklarla, hem bizlerin fazlasıyla eğlendiği hem de sizlere keyifli ve eğlenceli konular üretmek adına yaptığımız sıra dışı karşılaşmaları bilirler. Sıcak bir yaz günü ofisteyiz… Ve konu tabii ki otomobiller. Yaman’la benim performans ve pist konulu yaptığımız sohbetler meşhurdur. Hararetli bir şekilde konuşurken odaya test editörümüz Özerk girdi ve yeni Porsche 718 Cayman’in teste geleceği haberini verdi. Yaman’la gözlerimizin içindeki beliren küçük hareyi gördükten sonra kafalar tekrar çalışmaya başladı.
İlginizi çekebilir
Evet, Porsche 718 Cayman zaten kendi başına heyecanlı bir otomobil fakat bizim bunu daha eğlenceli hale getirecek mutlaka bir fikrimiz olacaktır.
Bizleri takip edenler hatırlayacak… Yaman ve Volkan’ın yapım ve sunuculuğunu üstlendiği Bloomberg HT kanalında her Cumartesi yayınlanan Test Drive isimli bir programımız var. Burada birçok şeyi test ediyoruz. Yaman bana dönerek; -Ahmet eğlenceli bir şey bulalım, TV’ye de bunu çekelim… deyince aklıma ilk gelen şey Porsche’nin arka tekerleklerine taşıdığı 300 beygire kafa tutabilecek başka bir 300 beygir üzeri otomobildi.
Honda Civic Type R dedim! İlk başta herkesin aklına ne alaka? Soruları gelecektir fakat, 320 beygir gücündeki Civic Type R bu konuyu yapmayı planladığımız Intercity Istanbul Park Pisti’nin önden çekişli otomobiller arasındaki rekortmeni…
Evet, bu challange’ı başlatmaya karar verdik ve otomobillerin gelmesiyle birlikte zaman kaybetmeden pistin yolunu tuttuk. Burada tamamen farklı sürüş karakterlerine sahip olan iki güçlü otomobilin neler yaptığını görebilecek, bir de onlarla kalkış yarışı yapacaktık…
Güçler yakın fakat karakterler öylesine farklıydı ki, biz de sonuçları merak ediyorduk. Porsche’nin arkadan itişine karşılık Civic Type R gücünün tamamını ön lastiklerine veriyordu ve motoru öndeydi. Porsche’nin motoru ise arkada ve ağırlık dağılımı tamamen farkıydı. Honda Civic Type R’da babadan kalma yöntemlerle jokeye çok daha fazla iş düşüyordu çünkü otomobil manuel şanzımana sahip. Porsche ise yeni nesil, inanılmaz hızlı vites değiştiren PDK şanzımanıyla sadece gaza basmanızı istiyordu. Yaman tabii ki tercihini Porsche’den yana kullandı.
Kalkış yarışında çok da fazla umudum olduğunu söylemeyeceğim. Çünkü burada Porsche’nin eli fazlasıyla güçlü. İki otomobil de 2.0 lt turbo beslemeli olmasına karşın Civic Type R, 0’dan 100 km/s’ye 5.7 saniyede ulaşırken, Porsche 718 Cayman’da bu değer 5.1 sn. Yukarıda saydığım etkenleri de ekleyince işim daha zorlaşıyor.
Neyse, ilk kalkışı yapıyoruz ve Porsche’den neredeyse bir boy yiyorum. Üç kalkış yapacağız ve sıra ikincisinde… Bu sefer Type R’ı biraz daha zorlayacağım. 1. viteste iyi bir kavrama noktası yakalayıp biraz da otomobili dolduruyorum. Ama nafile sonuç değişmiyor. Üçüncü kalkışta baş başa sonuca ulaşsak da Porsche, potadan çıktığı gibi finişe ulaşıyor. Yaman’a Porsche’nin Type R’a göre kalkışta çok ciddi avantajları olduğunu söyleyerek bir kez de Rolling şeklinde hızlanma öneriyorum. Rolling’de sistem şu şekilde: 2. vitestesiniz, sıfırdan bir kalkış yapmıyorsunuz ve üç kez korna çaldıktan sonra hızlanmaya başlıyorsunuz. Biraz cadde işi bir durum… Ne olursa olsun bugün Type R’ın gücünü göstermem gerekiyor. Bu konuda otomobilime güveniyorum ve başlıyoruz. İki bir çıkış yakalıyorum, 2,3,4 vitesin sonu derken Porsche arkadan gelip yine geçiyor. Bu gerçekten de şaşkınlık verici ve ilk challenge’da Yaman’ın elini sıkmaktan başka çarem kalmıyor.
Geliyoruz günün ikinci karşılaşmasına… Burada kendimi daha güvende hissediyorum çünkü Type R’ın buradaki başarısı beni cesaretlendiriyor. Birkaç ısınma turunun ardından piste çıkıyorum. Type R gerçekten de müthiş dengeli bir otomobil. Süspansiyon tepkileri çok yerinde. Biraz fazla abartsanız dahi çok minik kontralarla otomobilin arkasını kontrol edebiliyorsunuz. Viraj çıkışlarına gücünü çok iyi taşıyor ve özellikle de düzlüklerde müthiş hızlı. Bazı noktalarda daha geç fren yapmak istediğimde ise ayağımın altında beni daha çabuk durduracak bir frene ihtiyaç duyuyorum. Direksiyondan ise beklediğim tepkileri alıyorum. +R modu gerçekten de pist şartları için optimize edilmiş. Bu modda, direksiyon daha ağır hale geliyor, gaz tepkisi keskinleşiyor ve gövde kontrolü çok daha sıkı oluyor.
Çok fazla risk almadan attığım iki dolu turun ardından 02:29’luk bir zamana imza atıyorum. Aslında bunun birkaç saniye daha altına rahatlıkla inebileceğim kadar potansiyel mevcut. Şimdi sıra Yaman’da… Hem benden daha tecrübeli hem de otomobili daha hızlı. Bakalım neler olacak… Type R’a oranla Porsche’nin karakteristiğinin çok farklı olduğunu söylemiştim. Gün içinde bu otomobili de tabii ki pistte kullanma fırsatı buldum ve gövde kontrolü gerçekten de büyüleyici. Direksiyonu istediğiniz her şeyi yaptırabileceğiniz türden. Frenleri ise gerçekten inanılmaz. Zihninizdeki Porsche frenlerini 12. virajına sonuna geldiğinizde çok iyi anlıyorsunuz. Porsche ton başına 212 HP’lik bir güç sunuyor. Type R ise değer 231 HP. Ve Yaman dönmeye başlıyor… İlk tur zamanı 02:27 ikinci turda ise 02:26’ya iniyor. Pit alanına geldiğinde o da benim gibi otomobilin birkaç saniye daha inebileceğini söylüyor. Ve ardından Type R’la çıkıyor. Zaman tutmuyoruz fakat o da Type R’ın çok hızlı olduğunu söylüyor. Ama yine de Porsche’nin yetenekli sürüş özellikleri onu günün galibi yapıyor.
Bizim burada amacımız iki farklı otomobili karşılaştırmak değildi. Zira 186 bin Euro’luk fiyat etiketine sahip Porsche 718 Cayman ile neredeyse üç adet Type R alabiliyorsunuz. Asıl konu ne kadar zevk aldığımız… O gün TV programımızda söylediğim şeyi yineliyorum ve Type R’ın müthiş bir Japon mühedislik örneği olduğunu tekrar söylüyorum.
Bu tip eğlenceli konulara önümüzdeki aylarda devam edeceğiz. Bakalım ne gibi süprizlerle karşılaşacak hangi birbirinden farklı otomobili yanyana getireceğiz. Hep birlikte göreceğiz…
Yazı: Ahmet Armağan
Fotoğraf: Alp Emre Göksel
Son yorumlar