Koreli üretici Hyundai, çok değil, 1.5 yıl kadar önce ilk hibrit modelini pazara sundu. İşin ilginç yanı yeni hibrit Hyundai Ioniq, bu sınıfının öncüsü ve yaratıcısı olan Toyota Prius’tan daha iyi satıyor. Koreli gerçekten de bu kadar iyi mi?
Üreticilerin alternatif yakıtlı araçlara yönelik çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Gelecek elektrikli araçların. Emin adımlarla o yöne doğru gidiyoruz. Ama hâlâ bir geçiş sürecindeyiz. Bu geçiş sürecinde ise farklı çözüm önerileri gündeme geliyor ki, bunlardan en önemlisi hibrit. Toyota, uzun yıllar önce Prius ile öncülük etti. Yıllar içerisinde milyonlar sattı. Diğer üreticiler de yerinde saymıyor doğal olarak. Onlar da farklı çözümler geliştiriyor. Hele ki milyonlara ulaşmış olan başarılı bir örnek varken, onun izinden gitmek gayet mantıklı. Hyundai de böyle hamle yaptı. Tasarım anlamında çok da gösterişli ve iddialı olmayan bir takım elbiseyle yollara çıkan Ioniq, kendini kanıtlamak ve Toyota Prius’un müşterilerine ortak olmak istiyor.
İlginizi çekebilir
Son olarak 2016 yılında yenilenen Prius önceden olduğu gibi hâlâ oldukça farklı ve sıra dışı bir tasarıma sahip. Alışılmış otomobil algısının dışında görünümüyle de dikkat çekiyor. Dikkat çektiği kesin ama asıl amacı dikkat çekmek olmayan bu gövde, 0.24 Cd’lik rüzgâr sürtünme katsayısıyla optimize edilmiş bir aerodinamik tasarıma sahip. Söz konusu aerodinamik yapı verimliliğe önemli oranda katkı sağlarken, sıra dışı bir görünümü de beraberinde getiriyor. Zaten Prius’u farklı kılan da bu. Yoksa marka bünyesinde aşağı yukarı aynı teknik yapıyı kullanan Yaris, Auris ve RAV4 gibi hibrit çözümler de var.
Ioniq ise Hyundai markasının şimdilik tek hibrit modeli. Buna bir de plug-in hibrit ve elektrikli otomobil çözümleri dahil oluyor. Hyundai, tam hibrit bir teknik mimari tercih ediyor. Bu sistemde elektromotor ve içten yanmalı motor gücünü ön aksa aktarıyor. Ama Toyota, Prius’ta CVT şanzıman tercih ederken Hyundai ise Ioniq’te çift kavramalı bir şanzıman yer alıyor.
Prius’tan daha sakin ve akıcı
Konu hibrit sistemlerin birlikteliği olduğunda her iki rakip de son derece uyumlu ve son derece başarılı bir sürüş sunuyor. İkisinde de şikayet edilebilecek bir durum söz konusu değil. Ancak Hyundai çift kavramalı şanzımanla önemli bir avantaj yakalıyor. Bu şanzıman sayesinde Hyundai Ioniq adeta konvansiyonel bir otomatik şanzımana sahip bir benzinli otomobil gibi hareket ediyor. Böylece her an dengeli, yumuşak ve de konforlu bir sürüş elde edilebiliyor. Kayışlı kasnaklı bir aktarma sistemine sahip olan Toyota Prius’ta ise özellikle hızlanma anında motor devri gereksiz artarak motor uğultusuna neden oluyor. Bu alışkanlık gerektiriyor. Kullanıcı gaza birden yüklenmek yerine yavaş yavaş gaza dokunarak daha konforlu ve homojen bir hızlanma elde edebiliyor ki, bu sürüş davranışı aynı zamanda tüketimin de düşmesine yardımcı oluyor.
Hazır konu tüketime gelmişken. Verimlilik noktasında Prius elini masaya vuruyor. 1.31 kWh kapasiteli bataryasıyla Toyota Prius, tıpkı rakibi Hyundai Ioniq gibi elektrik prizinde şarj edilemiyor. Toyota Prius, salt elektrikli sürüş anlamına gelen EV modunda 53 kW gücündeki elektrikli motorun itme gücüyle sakin, sessiz ve dingin bir şekilde süzülüyor. Üstelik şehir içi sürüşlerinde oldukça atakhissettiriyor. Bataryanın bitmesiyle 98 HP gücündeki benzinli motor devreye giriyor. Dijital eco göstergesi yakıt tüketimini düşürmeye yardımcı oluyor. Test ortalamasında kaydedilen 5,1 lt/100 km’lik değer, 4.5 metre uzunluğunda tam boy bir benzinli otomobil için oldukça iddialı. Hatta Toyota Prius, eko tüketim parkurunu 4.5 lt/100 km ile tamamlıyor.
Bu değere 7.0 cm kadar daha kısa ama 33 kg daha ağır olan Hyundai Ioniq ulaşamıyor. Hyundai Ioniq’te kullanılan sistemde 105 HP gücündeki benzinli motoru desteklemek üzere 32 kW gücündeki elektromotor çok fazla devreye giriyor. Hyundai Ioniq böylece test ortalamasını aşağı yukarı 0.5 lt/100 km daha yüksek bir tüketim değeriyle tamamlıyor.
Ioniq daha dinamik
Tamam, Prius kadar tutumlu olmayabilir ama Ioniq hızlanma değerleriyle daha atak olmasıyla bunu affettiriyor. Söz konusu daha atak yapı sürüş keyfine de olumlu yansıyor. Sadece daha atak olmakla kalmayan Hyundai Ioniq; adaptif hız sabitleme sistemi, şerit takip sistemi ve xenon far olmak üzere zengin bir donanım seviyesiyle yollara çıkarken, 100 km/s’den yapılan fren testlerinde Prius’tan beş metre daha önce duruyor. Hatta 130 km/s’den yapılan ölçümlerde fark yedi metreye çıkıyor. Bu durum Toyota Prius’a çok kıymetli puanlara mal oluyor.
Prius da oldukça zengin bir donanımla yollara çıkıyor. Üstelik öncüleri ile karşılaştırıldığında çok ama çok daha keyifli bir sürüş sunan Toyota Prius atak sürüşlerde şaşırtıcı derece kıvrak bir sürüş sunuyor ve virajları büyük bir olgunlukla dize getiriyor. Bütün bunlar olup biterken yan destekleri kuvvetli koltuklar sürücüyü sıkıca kavrıyor, geri bildirimi yüksek direksiyon sistemi sürücüye yol ve ön ask ile ilgili net bir bildirimde bulunuyor. Süspansiyon sistemi işini çok iyi yaparak yol bozukluklarının büyük bölümünü kabin içinden uzak tutuyor. Aslında Hyundai Ioniq de konforlu bir süspansiyona sahip, ancak Prius kadar dengeli değil. Oldukça rahat ve konforlu olan koltuklar yeterince yan destek sunamıyor ve vücudu tam olarak kavrayamıyor. Bu nedenle daha atak bir sürüşe sahip olsa da bu ataklık koltuk nedeniyle gölgeleniyor.
Hyundai Ioniq, kullanım kolaylığı ve kullanım ergonomisiyle de kıymetli puanlar yazdırıyor hanesine. Kaliteli malzemelerle bezenen kokpit herhangi bir karmaşaya neden olmuyor. Henüz ilk sürüşte bile kısa sürede alışmak ve kumandaları el yordamıyla bulmak mümkün. Özellikle Prius ile karşılaştırıldığında daha geleneksel bir tasarıma sahip olan Ioniq’in kokpiti sunulan geniş ve bolca saklama alanıyla da sahibini şımartıyor.
Toyota Prius çok daha futuristik ve yenilikçi bir kokpit tasarımıyla dikkat çekiyor. Son derece havadar ve ferah kokpit ortada cama yakın konumlandırılan gösterge paneliyle farklı bir görünüm ve ambiyans sunuyor. Yine bu uygulama iç mekândaki ferahlık hissini daha da artırıyor. Kullanılan plastik kalitesi ucuz hissettiriyor olsa da sistemin geneli ve kumandalar ergonomisiyle özgüyü hak ediyor. Yine de iki adet çevirme tipi düğme eklenmiş olsaydı dokunmatik ekrana sahip bilgi ve eğlence sisteminin kullanımı daha pratik olabilirdi.
Toyota Prius, Hyundai Ioniq ile karşılaştırıldığında arka koltuk yolcularını daha fazla şımartıyor. Gerek diz olsun, gerekse de baş mesafesi Ioniq’ten daha cömert. Ancak bunun satın alma kararına doğrudan etki etme olasılığı düşük, tıpkı Prius’a göre daha alçak bir eşiğe sahip olan ve daha geniş bir alan sunan bagaj gibi. Ayrıca nedendir bilinmez Ioniq’te bir arka silecek bulunmuyor ki, buradaki bir silecek yağmurlu sürüşlerde hayati önem taşıyor.
Ioniq donanımıyla cömert
Fiyat skalası olarak Toyota Prius’u hedef alıyor olsa da Hyundai Ioniq daha zengin bir donanım sunuyor. Sadece donanım noktasında daha cömert olmakla kalmayan Hyundai Ioniq, beş Yıl garanti süresiyle de önemli bir avantaj sunuyor. Ayrıca 200 bin km veya sekiz yıl olmak üzere batarya garantisi sunuyor. Toyota Prius ise üç yıl üretici garantisi ve 100 bin km-beş yıl batarya garantisi ile satışa sunuluyor. Ioniq, tüm bunlar değerlendirildiğinde sadece birkaç puan farkla da olsa karşılaştırmayı birinci olarak tamamlıyor. Görünüşe göre tahtı geri almak için Prius için bir iyileştirme lazım…
Yazı: Michael von Maydell
Fotoğraf: Hans-Dieter Seufert
Hyundai
Aslında artık çok da özel bir durum değil ama son derece rahat bir sürüşe sahip ve kontrolü çok kolay kokpit mimarisiyle yeni Ioniq neredeyse hiçbir noktada zayıflık göstermiyor. Bunun yansıması olarak ise her geçen gün daha da fazla satılıyor.
Toyota
Tamam, Prius çok daha havalı bir görünüme sahip. ayrıca sürüş anında daha konforlu da hissettiriyor. Ancak çok daha pahalı olsa da daha kısa mesafede duramıyor ama güvenli mesafede yavaşlıyor. Kesinlikle rakipsiz olduğu konu ise sunmuş olduğu görsel şölen.
Son yorumlar